"يشبهني" - Traduction Arabe en Turc

• benziyor
• benzeyen
• benzemiyor
• benim gibi
• benziyordu
• benzediğini
• benzemekle
• benzemeyen

Onu yakalayacak kadar şanslıysan,... bir anda fark edersin, "Hey, adam bana benziyor."
أذا أصابكم الحظ و مسكتموه وأدركتم فجاءه أنه يشبهني

Tıpkı bana benziyor! Bu bebek gerçekten de benim!
هذا الطفل الرضيع يشبهني تماما في الحقيقه انه انا

Evet, biraz bana benziyor.
يا للعجب , نعم , إنـه يشبهني كثيراً فعلاً

Makine traşı istemiyorum, ayrıca bana benzeyen biri de görmüyorum.
لا أريد قصّة شعرٍ قصيرة، ولا أستطيع تخيّل شخصٍ يشبهني

Buradan geçen ve tıpkı bana benzeyen bir adam gördün mü?
هل رأيت شخصاً يركض من هنا إنه يشبهني تماماً

8 çocuğum var ve hiçbiri bana benzemiyor.
و لدي ثمانية أطفال، و لا أحد منهم يشبهني.

Oralarda benim gibi biri varsa eğer, sakın sessiz kalıp saklanmasın.
لو أن أحداً ما منكم يشبهني فلا تختبئ في طيات الصمت

Sence adam bana mı benziyor o saçlarıyla ve köşeli çenesiyle ve o Kaptan Amerika tavırlarıyla falan?
أتعتقدين أن ذلك الشخص يشبهني ؟ مع الشعر و الفك المربع وسلوكات قبطان أمريكا

Tıpkı bana benziyor, kendi çocukluğumu görür gibiyim.
إنّه يشبهني تماماً.. وكأنّني أرى طفلي أمام عيني ..

Minato'dan ziyade bana benziyor, sevimli zıpırın teki.
إنّه يشبهني أكثر ممّا يشبه ميناتو، ويمكن أن يكون محبوبًا للغاية

Bana fazla benzemiyor, sana daha çok benziyor.
إنه لا يشبهني مطلقا يشبهك أنت أكثر

Hey, küçük adam. Tıpkı bana benziyor.
مرحى يا صغير إنه يشبهني تماماً

Film yıldızına benziyor, yani kısaca bana benziyor.
يشبه شارو خان باختصار يشبهني أنا

Kaybolmasının üzerinden 20 yıl geçen ve bana benzeyen çocukla.
و الذي يشبهني تماماً منذ 20 سنة وذلك قبل أن يختفي

Haklısın. Bana, senden çok benzeyen biri yok.
أنتِ على حق , لايوجد شخص يشبهني أكثر منكِ

Sanki bu bana benzeyen ve benim gibi konuşan insanı izliyorum, ama artık o kişi ben değilim.
كأنني أشاهد شخصاً يشبهني ويبدو مثلي ولكنه ليس أنا

Pek bana benzemiyor. Biraz şişman, dişleri de yok.
إنه لا يشبهني كثيرا خدوده ممتلئة..

Aynı benim gibi biriyle ilişki yaşamak istediğini söyledi.
قالت انها تبحث عن علاقة مع شخص يشبهني بالضبط

Mesleğinin zirvesinde. Tıp dergisindeki resmini gördüm. Görünüşü bile benziyordu.
لقد رايت صورته في الجريدة لقد كان حتى شكله يشبهني

Ama Oliver üçüncü sınıftayken, Oliver'ın tahmin ettiğimden çok bana benzediğini fark ettim.
ولكن عندما كان أوليفر في الصف الثالث، اكتشفت أنه يشبهني بشكل أكبر مما تخيلته.

Sadece bana benzemekle kalmıyor, tam olarak benim kopyam.
لكنه لا يشبهني فحسب إنه يماثلني تماماً

İki, benim fırında pişmemiş ve bana benzemeyen bir bebekle de mutlu olabilirim.
تلك الطفلة كانت تقتل ذراعي ثانياً، سأكون سعيدة جداً إذا حظيت بطفل لا يشبهني ولا يخبز في فرني