Bizi denizaltıya yönlendirmek için abluka oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،إنهم يشكّلون حصاراً ليحاولوا إجبارنا التوجه نحو الغواصة |
Bizi denizaltıya yönlendirmek için abluka oluşturuyorlar. | Open Subtitles | ،إنهم يشكّلون حصاراً ليحاولوا إجبارنا التوجه نحو الغواصة |
Bu insanlar dost görünüyorlar ama sevdiğimiz her şeye tehdit oluşturuyorlar. | Open Subtitles | قد يبدو هؤلاء الناس ودودين لكنّهم يشكّلون خطراً على كلّ ما نعزّه |
2 sanatçı gösteriyorum burada, Glenn Ligon ve Carol Walker, bunlar benim dünyaya bir yetkili edasıyla getirmek istediğim bazı gerekli soruları oluşturuyorlar. | TED | أعرض لكم اثنين من الفنانين هنا، جلين ليجن و كارول ووكر هما اثنان من الكثير الذين يشكّلون حقاً بالنسبة لي الأسئلة الأساسية التي أردت أن أطرحها كمنسقة للعالم. |
İnanılmaz kalabalık bir sürü oluşturuyorlar. | Open Subtitles | يشكّلون قطعاناً خارقة من أعداد مذهلة |