Martin yarın havaalanından seni alacak. | Open Subtitles | خذي تذكرتك و جواز سفركمارتن سوف يصحبك غدا صباحا من المطار |
seni kumsala götürecek ve elleriyle gözlerinin kapatabilecek bir adam istiyorsun | Open Subtitles | تريدين رجلاً يصحبك إلى شاطيء البحر ويديه فوق عينيك.. |
Neden seni vatanı olan Kuzey'i ziyarete götürmediğini? | Open Subtitles | لما لم يسبق له ان يصحبك لزيارة موطنه في القطب الشمالي؟ |
Baban akşam yemeği için seni evine götürmek istiyordur. | Open Subtitles | انا متأكده ان والدك يريد ان يصحبك الى المنزل للعشاء. |
Hey kadın, abim seni baloya götüremeyecekmiş. | Open Subtitles | يا سيدة اخي قال انه لن يستطيع ان يصحبك للحفل |
Pratt seni diğer arabayla götürse? | Open Subtitles | يمكن أن يصحبك برات إلى سيارة أخرى |
Harika biridir. seni yemeğe çıkarmasına izin ver. | Open Subtitles | إنّه شابّ رائع دعيه يصحبك للعشاء |
Kardeşin çıkmak üzere. seni eve götürecek. | Open Subtitles | شقيقك في طريقه للخروج سوف يصحبك للبيت |
Mansfield doğum günlerinde, seni biftek ve viski için dışarı çıkartır. | Open Subtitles | في عيد ميلادك يصحبك (مانسفيلد) للخارج لتناول شريحة من اللحم و "سكوتش" |
- Birisinin seni gelip almasını sağla! - Öyle yaparım. | Open Subtitles | -تأكدي أن يصحبك أحدهم |