| Ya tamir ederler ya da yenisini verirler. | Open Subtitles | اما انهم سوف يصلحوه او انهم سوف يعطوني واحداً جديداً |
| Hayır, bir dahaki sefere bir çatı ustasının tamir etmesini istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أردت العمال أن يصلحوه المرة القادمة |
| Ya tamir etmek zorunda kalırlar ya da parasını ödemek zorunda değilim. | Open Subtitles | .. إماأن يصلحوه. وإلا فلن أدفع. |
| Işınlanma hala bozuk. tamir etmemişler. Peki, dün geceki Siberler buraya nasıl geldiler? | Open Subtitles | الناقل الفضائي ما زال منصهرا، لم يصلحوه إذا، (السايبر مان) من ليلة أمس |
| Arkada bir lamba var. Söyle onlara onu tamir etsinler. | Open Subtitles | وهناك مصباح بالخلف اخبرهم بأن يصلحوه |
| tamir ettiklerinde, sürgü istiyorum. | Open Subtitles | عندما يصلحوه |