Bence umursamıyoruz, ta ki çalışana, vergi ödeyene ve askerlik çağına gelene kadar. | TED | أعلمكم أننا لا نهتم، إلى أن يصلوا لسن العمل ودفع الضريبة والخدمة العسكرية. |
onları ikna etmemiz gerekmiyor ancak onlara yardım etmemiz gerekiyor. Çünkü onlar daha önce buraya hiç gelmediler. | TED | لسنا بحاجة لإقناعهم، و لكنا بحاجة لمساعدتهم لأنهم لم يصلوا إلى هذا المكان من قبل |
Kulübe gelmeden önce saldırı planı yapıyorlar, sonra ayrılıp avlarını seçiyorlar. | Open Subtitles | انهم أذكياء انهم يعدون خطة هجوم قبل أن يصلوا الى النادي |
Burada oturup bekleyeceğiz ve gelmeleri için dua edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نجلس هنا وننتظر ، ونصلي لكي يصلوا إلينا ننتظر ؟ |
Aynı fikirdeyim -- onları gerçek ülkelerine ulaşmadan önce bulmalıyız. | Open Subtitles | أتفـق معك فنحن يجب أن نجدهم قبل أن يصلوا إلى الصحراء الحقيقية للبــلاد |
Şimdi, sudakiler bize ulaşmak için tekrar çabalıyorlar. | Open Subtitles | ساكني المياه يحاولون مرة أخرى الآن يحاولون أن يصلوا إلينا |
Zaman Lordları bile bu kadar uzağa gelmedi. | Open Subtitles | حتى سادة الزمن أنفسهم لم يصلوا لهذا البُعد |
Hedeflerine ulaşmaları en az bir saat daha sürer. | Open Subtitles | لن يصلوا إلى أهدافهم قبل ساعة آخرى على الأقل |
Yardım gelene kadar hatta sizinle kalacağım. Hanımefendi isminiz nedir? | Open Subtitles | سأبقى معك على الخط حتى يصلوا ما اسمك يا سيدتي؟ |
- Anlıyorum, ama onlar oraya gelene kadar bekle, tamam mı? Biyolojik giysileri olmayan hiç kimsenin otelin içine girmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أفهم هذا, لكن انتظرى حتى يصلوا لا أريد أن يدخل أحد بدون بدل واقية |
Onlar gelene kadar kaleyi savunmak için... elinizden geleni yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | لابدأنتبذولواأقصىمالديكم ، اصمدوا حتى يصلوا إليكم |
İsveç'li bir doktor ve bir de Alman. Hala gelmediler. | Open Subtitles | طبيب من السويد وواحد من ألمانيا لم يصلوا بعد . |
Ambulans çağırdım, ama daha gelmediler. | Open Subtitles | قمت بالاتصال بالإسعاف.. ولكن لم يصلوا إلى هنا حتى الآن |
Hâlâ zaman var. Onlar buraya gelmeden Christian onu hâlâ öldürebilirsin. | Open Subtitles | ما زال أمامنا وقت يمكننا قتله قبل أن يصلوا إلى هنا |
Çünkü onlar buraya gelmeden önce bizi Alman denizaltılarının tuzağına çekebilir. | Open Subtitles | لأنه ربما يتم جذبنا إلى فخ مع سفن ألمانيه قبل أن يصلوا إلينا |
Peder Bobby'nin Tanrı'sının yardım etmesi için... boş yere dua eden dört çocuktan söz ettim. | Open Subtitles | أنا أخبرته عن الأربع أولاد الخائفين الذين كانوا يصلوا إلى إله الأب بوبي للمساعدة التى ما جاءت أبدآ |
Ama finişe ulaşmadan önce, üzerlerindeki terle mücadele edip, destekçilerin çok iyi bildiği pis kokuyu geride bırakmaları gerek. | Open Subtitles | لكن قبل أن يصلوا للنهاية، يجهدون أنفسهم حتى يعرقوا مخلفين ورائهم تلك الرائحة المسكية، |
Japonlar bizi şu anda işgal ederse biz onları durdurana kadar Chicago'ya varırlar. | Open Subtitles | إذا اليابانيون هاجمونا الان سوف يصلوا شيكاغو قبل ان نستطيع إيقافهم |
Sana ulaşmak için sevdiğin insanları kullanabilecek kişiler olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أن هناك أشخاص قد يستعملون من تهتم لأمرهم لكي يصلوا إليك |
Yok, o daha gelmedi. Ama nasıl olacak biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، لم يصلوا أيضاً ولكنكِ تعلمين كيف تجري الأمور |
Hedeflerine ulaşmaları en az bir saat daha sürer. | Open Subtitles | لن يصلوا إلى أهدافهم قبل ساعة آخرى على الأقل |
Ona ancak sizin ya da çocukların aracılığıyla ulaşabilirler. | Open Subtitles | سيمكنهم أن يصلوا إليه فقط بالوصول إليك أو لبناتِك |
Pekala. Biraz daha hızlı sür. Okula varmadan onlara yetişmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً أسرعى قليلاً أريد أن نلحقهم قبل أن يصلوا للمدرسة. |
Sadece iki günümüz var. Buraya gelmeleri için 3 gün var geceyi gündüze katarak çalışacağız. | Open Subtitles | لدينا يومان، ثلاثة أيام كحد أقصى قبل أن يصلوا إلى هنا |
Şerif'in bölümü üç blokluk alanda devriye gezmesi için polis memuru gönderiyor. Onlar yerine ulaşana kadar, adamlarını kullan. | Open Subtitles | قسم العمدة سيرسلوا الينا ضباطاً استخدم رجالك حتى يصلوا هنا |
Yani sorun onlarda. Sen onlara ulaşmaya çalışıyorsun ama onlar bağlanmıyor. | Open Subtitles | إذا , العيب فيهم , أنتِ تحاولي التوصل إليهم وأنهم لا يصلوا إليكِ |