"يصلي" - Traduction Arabe en Turc

• dua ediyor
• dua eder
• dua eden
• dua etti
• İbadet
• duasını
• dua etmek
• dua ediyordu
• namaz
• dua ederdi
• dua ederken
• dua ederler

Ama senin bir Yaqui tarafından bağırsakların deşilirken o dua ediyor olacak, ve sen Yaqui'ler tarafından karının ırzına geçilirken seyredeceksin ve o, onun için hiç bir şey yapmayacak, çünkü o bir Rahip.
لكنكم سترقدون هنا عندما ينتزع الياكي أحشاءكم و هو يصلي و أنت..

Herkes senin için dua ediyor. Herkes iyi dileklerini gönderiyor.
الجميع يصلي من أجلك يبعثون إليك بصلواتهم

dua eder, yazıttan alıntılar yapar hiçbir pazar gününü kaçırmazdı.
يصلي ، يستشهد من الكتاب المقدس لم يفوته يوماً لقاء الأحد

- Ailede senin için dua eden birinin olması her zaman iyidir.
دائماَ جميل أن يكون شخصاَ في عائلتك يصلي لأجلك

Uçaklarımızı havada tuttu ve bir şeyler bulmamız için Tanrı'ya dua etti.
أبقى طائراتنا تحلق في الجو بينما هو يصلي للرب أن نتلقى إشارة

Bir tarafta dindar herifler var bir tarafta da Yousaf gibi dindar olmayanlar var ama adamın korumaları günde on kez falan ibadet ediyor.
فلديك الرجال المتدينون والرجال الغير متدينون مثل يوسف ولكنه حارسه الشخصي يصلي عشر مرات باليوم

"Melek gibi bir insan bile Etse de duasını her gece
حتى يأتي الرجل صاحب القلب النقي والذي يصلي طوال الليل

Mükemmel, mükemmel, çünkü şimdi dua etmek gerçekten çok iyi bir fikir.
العظمى، عظيم، لأنني أعتقد أن يصلي الحق الآن هو فكرة جيدة حقا.

Bu gücün daim olması için dua ediyordu.
هو كان يصلي من أجل أنّ يبقى ذلك السيف قوي.

Ama hâlâ öldürdüğü kişilere dua ediyor.
لكنه مازال يصلي لأجل من يقتلهم إنها عاده قديمه

Yol gösterilmesi için dua ediyor, ki bu iyiye işaret, ve onu onaylayanların sayısı sonuç olarak artışa geçti,
إنه يصلي لإنقاذ زواجه، وهذا شيء جيد، كما أن أرقامه ترتفع بسبب ذلك،

Hepsi de gizli yumurtaları bulmak için ama hiç kimse senin adına dua ediyor mu?
وصولاً إلى صيد البيض المخبأ، ولكن هل يصلي أي شخص بإسمك؟

"Tanrım bu adam çok uzun zamandır dua ediyor.."
يا ربي , هذا الرجل يصلي منذ وقت طويل

Fakirler zenginlerden daha çok dua eder çünkü vakitleri vardır.
الفقير يصلي أكثر من الغني لأن لديه الوقت

Deneyimlerime göre; ölmek üzere olan insanlar genelde ağlar dua eder ya da biraz yalvarır.
من خلال خبرتي، الشخص الذي سيموت عادةً يبكي او يصلي أو يتوسل

Her gece pijamalarını giyip yatağın yanına diz çöküp dua eder.
مثل كل ليلة... يلخبط ببجاماته... يركع جانب السرير و يصلي

Yeni bir tür Hıristiyan olalım derim dua eden, insanların hakkını yemeyen ama bu kurallardan bazılarının demode olduğunu bilen.
أي طريقة لرجال بأن يقاوموا. في رأئي، ليكن هناك نوع جديد للمسيح، واحد يصلي ويقوم بأعمال الجيدة تجاه الناس لكن يتفهم

İnsanlara karşı önyargılılar, zengin bir muhitte ya da sokakta dua eden birine ters ters baktıkları gibi.
انها متحامله على الناس... في المنطقة المالية مثلاً، وأشياء كهذه. ضد شخص ما يصلي في الشارع.

Bu süre boyunca, Raki başucunda kalarak, gözlerini açman için dua etti.
خلال تلك الفترة، راكي كان دائما جانبك كان يصلي من أجل أن تفتحي عينيك

- Sadece ibadet etmek istiyor.
- إنه يريد فقط أن يصلي

Kullarının duasını duyan güçlü bir Tanrı.
اله قوي وهو من يصلي له الناس هنا

Sakıncası yoksa onun için dua etmek istiyorum.
اذا كان الحق كل شيء ، أود أن مثل أن يصلي على أمي هنا.

Kadınların ızdırabını dindirmesi için St. Anthony'e sürekli dua ediyordu.
في كل لحظة ,يصلي للقديس انتوني لينهي ألام النساء

Daha önce hiç namaz kılan müslüman bir erkek görmedin mi?
ألم تري أبدا رجلا مسلما يصلي من قبل؟

Bazen benimle konuşurdu bazen de dua ederdi.
في بعض الأحيان كان يتحدث معي وحسب وأحيانا كان يصلي

- dua ederken gece bana işkence yapıyor. Hepsi ikiyüzlü.
ثم يعذبني في الليل أنه يصلي كالمنافقين في السجن

Türkler tanrılarına günde birkaç kez kutsal Mekke şehrine dönüp dua ederler.
يصلي الأتراك لآلهتهم عدة مرات يومياً باتّجاه مدينة " مكّة " المُقدّسة