"يصمد" - Traduction Arabe en Turc

    • dayanamaz
        
    • dayanmaz
        
    • dayanmayacak
        
    • işe
        
    • ezen
        
    • uzun
        
    • şansı
        
    • ayakta
        
    • dayanır
        
    • dayanamadı
        
    • dakika
        
    • kalamaz
        
    • sürmedi
        
    • dayanabilir
        
    - Bir saat bile dayanamaz. - Onun sorunu, bizim değil. Open Subtitles ـ لن يصمد ساعة هناك بالخارج ـ إنها مشكلته وليس مشكلتنا
    55 kilo anca geliyor, 30 saniye bile dayanamaz. Open Subtitles إنه يزن 120 باونداً لن يصمد اكثر من 30 ثانية في البرنامج
    Çubuk fazla dayanmaz. Sonunda küllerinizi bile bulamazlar. Open Subtitles هذا العمود لن يصمد طويلا ، ولن يجدو حتى رمادكم.
    Barikat dayanmayacak, kraliçeyi şehri terk etmesi için ikna etmelisin. Open Subtitles هذا الخط لنْ يصمد يجب أنْ تقنعوا الملكة بمغادرة المدينة
    Ginga stili Santos'da senin işine yaramış olabilir ama enternasyonal düzeyde asla işe yaramayacak... Open Subtitles الجينجا اسلوب ربما نجح معك هناك في سانتوس لكنه لن يصمد على المستوى العالمي
    # Sevgi güçlü görünse de bazen # # Hiç şansı yok, karanlık onu ezen # Open Subtitles {\cH92FBFD\3cHFF0000}قد يدخل الحبّ أحياناً لكنّه لن يصمد
    55 kilo anca geliyor, 30 saniye bile dayanamaz. Open Subtitles إنه يزن 120 باونداً لن يصمد اكثر من 30 ثانية في البرنامج
    Üstelik beni tanıyorlar, acemi bir polis bir ay bile dayanamaz. Open Subtitles وهم يعرفونني الشرطي الجديد لن يصمد لأكثر من شهر
    Karakolda bir Arap, bir saat bile dayanamaz. Open Subtitles أما الشخص العربي فلن يصمد لساعة واحدة في مركز الشرطة
    Şimdi anladım. Elbiselerin seni kızıl güneş ışığından koruyor. Ama bu sıcaklığa fazla dayanamaz. Open Subtitles فهمت الآن، ثوبكم هذا يحميكم من أشعة الشمس الحمراء لكنه لن يصمد طويلاً امام هذه الحرارة
    Hapiste beş dakika bile dayanmaz. Open Subtitles لا يمكننا فعل هذا لن يصمد 5 دقائق في السجن
    Bu kapılardan hiçbiri beş saniyeden fazla dayanmaz. Open Subtitles ولن يصمد أي من هذه الأبواب أكثر من5 ثواني.
    Onları da açarsak, direk dayanmaz. Open Subtitles إذا رفعنا الأشرعة العلوية فلن يصمد الصاري.
    Bina biz çatıya çıkana kadar dayanmayacak gibi görünüyor. Open Subtitles هذا المبنى لن يصمد طويلاً حتى نتمكَن من الوصول للسَطح
    - Hayır, hesaplamaların mükemmeldi ve bu şey daha fazla dayanmayacak tamam mı? Open Subtitles كلاّ، حساباتك كانت مثاليّة، وهذا الشيء لن يصمد لوقتٍ أطول، إتفقنا؟
    Böyle bir iddia mahkemede işe yaramaz. Open Subtitles هذا النوع من التخمين الجامح لن يصمد أبدا في المحكمة.
    # Sevgi güçlü görünse de bazen # # Hiç şansı yok, karanlık onu ezen # Open Subtitles {\cH92FBFD\3cHFF0000}قد يدخل الحبّ أحياناً لكنّه لن يصمد
    Ama farkına vardım ki, dünya o kadar uzun sürmeyecek. Geçenlerde bir adam soruyordu, TED لكنني اكتشفت مؤخراً بأن العالم لن يصمد بالمدة الطويلة أخبرنا بذلك شخص ما ذاك اليوم
    Ama bir adamın şansı uzun sürmez. Open Subtitles و لكن محظوظاً فقط يصمد هذه المدة
    Birçoğumuz, herşeyi bilen bir süper kahramanın ayakta dikilerek komutlar verdiği ve peşinden gelenleri koruduğu bir kanıya sahibiz. TED العديد منا يتصور هذا البطل الخارق الذي يعرف كل شيء والذي يصمد ويتولى القيادة وكذلك يعمل على حماية أتباعه.
    ne istediğimizi bilirse yalan söyler, kızlar gidene kadar dayanır. Open Subtitles إن عرف ما نريده، يمكنه أن يكذب يصمد حتى تموت الفتيات
    Son sekiz dövüşte, hiç kimse ona beş raund dayanamadı. Open Subtitles لم يستطع أحد أن يصمد 5 جولات أمامه في أخر 8 مباريات
    Sınavı geçen adam kendi gerdek gecesinde hayatta kalamaz mı? Open Subtitles أيمكن للرجل الذي صمد بتحديّ ألا يصمد بليلة زفافه؟
    Ama fazla sürmedi, ailem ayırdı bizi. Open Subtitles لم يصمد الزواج امام رغبة عائلتى التى رات ذلك.
    Eğer yön değiştirmeye ve kaçmaya devam edebilirse nihayetinde onlardan daha çok dayanabilir. Open Subtitles لو واصل الأرنب تجنّب الذئاب و تفاديها ففي النهاية قد يصمد للهروب منها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus