"يضحي بنفسه" - Traduction Arabe en Turc

• kendini feda
• kendisini feda

Bencil bir adamı zorlayan şey, başkaları için, kendini feda etme zorunluluğudur.
ما الذي يجعل رجلا ,كان قبلا انانيا ان يضحي بنفسه لأجل الاخرين؟

Çünkü o, sevgilisinin böyle korkunç bir şey yaptığını görmektense kendini feda etmeyi tercih eder.
سيفضل أن يضحي بنفسه على أن يرى محبوبته ترتكب فعلة شنيعة كهذه

Yani Hava Ulusu'nu kurtarmak için kendini feda ederdi öyle mi?
إذا هو قد يضحي بنفسه لإنقاذ أمة الهواء ؟

*O yüzden herkesi kurtarmak için biri kendisini feda etmeli.*
يعني انه مقابل انقاذ الجميع ضارب العلبه سوف يضحي بنفسه

İsteksiz bir konukçuda kalmaktansa kendisini feda edeceğini garanti ederim.
هو يضحي بنفسه في النهاية بدلا من البقاء مع مضيف غير راغب

Umurumda değil. Kimseden kendisini feda etmesini isteyemezsin.
لا تستطيع ان تطلب من اي شخص ان يضحي بنفسه

Bir şehrin, halkı için kendini feda eden kraldan daha büyük bir lütufu yoktur.
ليس هناك أعظم نعمة مدينة يمكن أن يكون من الملك الذي من شأنه أن يضحي بنفسه لشعبه.

Neden her gece sokaklarımızdaki suçu temizlemek için kendini feda ediyor?
"لماذا يضحي بنفسه كل ليلة" "ليطهر شوارعنا من الجريمة ؟"

kendini feda ederek hayatını kaybetmekte ve beyaz giysilerle geri dönmektedir.
-فهو يضحي بنفسه -عبر موته ويعود مجددا مرتديًا البياض

Başkalarını korumak için kendini feda eden biri mi?
شخص يضحي بنفسه لحماية الآخرين ؟

Hiçbir meleğe masumları öldürmesi için kendini feda etmesi emrini vermem.
أنا لم .. أنا لن أطلب مطلقاً من ملاك أن يضحي بنفسه ليقتل أبرياء .

İnsanlığın iyiliği için kendini feda edecek.
الذين سوف يضحي بنفسه من أجل الإنسانية.

kendini feda edecek Chuck.
انه يضحي بنفسه , تشاك

Arthur, Gwen'in ağabeyi için kendini feda edemez.
حسناً,(آرثر)لا يمكنه أن يضحي (بنفسه من أجل شقيق(جوين

Asker, kendini feda ediyor benim için.
العريف يضحي بنفسه... .. من أجلي ؟

Yani, kardeş ve kuzenlerinin hayatta kalma ve gelecek çoğalmalarına yardım etmek için kendisini feda etmesini sağlayan bir gen sadece kendisini korumakla ilgilenen bir genden daha yaygın hale gelebilir.
إذن، فالمورثة التي تجعل الكائن الحي يضحي بنفسه بإيثار من أجل البقاء وتكاثر ذريته وأقاربه مستقبلا، قد تصبح أكثر انتشارا من تلك التي لا تهتم سوى ببقائها الذاتي.

Benim için birinin kendisini feda etmesini istemiyorum.
لا اريد لاي شخص ان يضحي بنفسه من اجلي

Gerçek dünyayı kurtarmak için kendisini feda ediyor.
لذا كان عليه ان يضحي بنفسه لحمايه الارض

Takahata bizim için kendisini feda etmeyecektir.
تاكاهاتا لن يضحي بنفسه لإنقاذنا

Evet, sen ve oğlun için kendisini feda ediyor.
نعم، سوف يضحي بنفسه من أجلكِ أنتِ وابنك

Arthur bağı iyileştirmek için kendisini feda etmeyi planlıyor.
(آرثر) يريد أن يضحي بنفسه للحم الحاجز