"يضرّ" - Traduction Arabe en Turc

    • için kötü
        
    • zararlı
        
    • zarar gelmez
        
    Senin için kötü olacak bir şey yapman için aklını çelerek bunu mahvetmek istemedim. Open Subtitles ولم أشأ إفساد ذلك بخداعكَ لفعل شيء قد يضرّ بكَ
    Senin için kötü olacak bir şey yapman için aklını çelerek bunu mahvetmek istemedim. Open Subtitles ولم أشأ إفساد ذلك بخداعكَ لفعل شيء قد يضرّ بكَ
    Hem ortam için hem de bayanlar için kötü. Open Subtitles يضرّ بالبيئة... وبالنساء
    Romalılar bunu topluma zararlı işler yapanları cezalandırmak için kullanırmış. Open Subtitles الرومان استخدموا الصلب لعقاب الذين تصرّفوا بما يضرّ الصالح العام.
    Kimileri ise bitkisel gıdalarda böcek ilacı kullanımının artması yüzünden bunları daha çok tüketmenin sağlığa zararlı olmasından korkuyor. Open Subtitles وهناك آخرون يخشون من أنّ التهام الكثير من الغذاء النباتي قد يضرّ بصحّتهم، نتيجةً لازدياد المبيدات في تلك الأغذية.
    Bununla beraber, sıkı çalışmanıza ödül olarak terfi almanızdan bir zarar gelmez. TED هذا يعني، لا يضرّ عندما تحصل على ترقية مقابل عملك الشاق.
    Callahan'dan kurtulmak iş için kötü olur. Open Subtitles التخلص من (كالاهان) يضرّ بالعمل
    Bağırmak ses tellerin için zararlı. Ve yarın bir konserimiz var. Yani eğer sinirleneceksen kızgın fikirlerini şarkıyla belirtmen gerek. Open Subtitles الصراخ يضرّ حبالكِ الصوتيّة، و لدينا حفلة غداً، لذا إن كنتِ غاضبة، ستغنّين أفكاركِ الغاضبة.
    Onu muayene ettirmekten bir zarar gelmez, öyle değil mi? Open Subtitles لن يضرّ الأمر لو أخضعناه للفحص، أليس كذلك؟
    Takdir edersin ki emniyette birden fazla arkadaşının olmasından zarar gelmez. Open Subtitles لا يضرّ متعاطي المخدّرات من آنٍ لآن أن يكون له أكثر من صديق
    Yani... bu düğünde ne başarmaya çalışacak olduğunu düşünürsek, "B" planından zarar gelmez. Open Subtitles بالنظر إلى ما ستفعلينه في ذلك الزفاف، فوجود خطة بديلة لن يضرّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus