Onu iki aydır takip ediyormuş. Katil biliyor olabilir. | Open Subtitles | كان يطارده لمدة شهرين، وقد يكون عرف بهذا منذ فترة |
Kötü bir adamı arabayla takip ederken polis memuru kaza geçirmişse biraz sert olmalısınızdır. | Open Subtitles | قد أبدو عديم الإحساس لكن تكون المستشفيات مملّة أحياناً لذا إن اصطدم شرطي بالمجرم الذي يطارده فهذا الأمر يثير حماستنا |
Biz Jack'in kurye olduğunu düşünüyoruz. Herkesin onun peşinde olmasının nedeni bu. | Open Subtitles | نعتقد ان جاك هو الساعي,لهذا كل شخص يطارده |
Herhâlde onu kovalayan kişi yoldan attı. | Open Subtitles | ربّما قد تسبب من كان يطارده بإخراجه من الطريق. |
Koç Ramirez dedi ki kurbanla Diego Alvarado, şu Lamar'ın kovaladığı çocuk yani iki hafta önce soyunma odasında kavga etmiş. | Open Subtitles | "المدرب "راميرز" أخبرنى بأن الفتى "ديجو ألفرادو الذى كان "لامار" يطارده دخل فى شجار مع "أنثونى" فى غرفة خلع الملابس منذ أسبوعين |
Hayır, biri onu kovalıyordu. Onu tanıyor musun? | Open Subtitles | لا الرجل اللذي كان يطارده |
Çok gergin ve sinirli bir hali vardı. Sanki biri onu kovalıyor gibiydi. | Open Subtitles | كان يتصرف بتوتر، كما لو كان هنالك شخص ما يطارده |
Sen bu hissin imkansızlığını kabul ediyorsun ama halbuki Melek Yaratan bu hissin hala peşinden koşuyor. | Open Subtitles | إنك تتقبل إستحالة مثل ذلك الشعور... بينما "صانع الملائكة" ما زال يطارده |
Her gün, ölüm dirseğinden çekiştirirken, hayatta kalmaya ve savaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يعيش كل يوم , يوماً بيوم وشبح الموت يطارده |
Kıskanç erkek arkadaş tarafından vurulduğunu hastaneye gitmek istemediğini, erkek arkadaşın onu hala takip ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أنه قد أطلق عليه النار من العشيق الغيور, و لم يشأ أن يذهب إلى المستشفى, و أن العشيق لازال يطارده |
Bir hedefi varsa, onu takip eder. | Open Subtitles | ، إن كان لديه هدف ما . سيبقى يطارده حتى يقبض عليه |
Tüm hızıyla koşuyormuş ve kim takip ediyorsa arkasından bakmış. | Open Subtitles | كان يركض بكل سرعته وكان ينظر خلفه على من كان يطارده |
Genç Trojan'ın Dionysus tarafından takip edildiği, parçayı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر الجزء الذي فيه "طروادة" الصغير, يطارده "ديونيسوس" |
takip ediliyor ve bunu bilmiyor mu? | Open Subtitles | أقصد أنه يطارده ولا يعلم لماذا |
Peçeliler onu takip ediyor. Onu sizinle yalnız bırakmak pek akıllıca ol... | Open Subtitles | الظلامي يطارده و ليس من الحكمه |
onun peşinde kimse yoktu, kafasına dayanan silah yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هنالك من يطارده ولم يكن هنالك من يهدده |
Polis niye onun peşinde? | Open Subtitles | لماذا يطارده رجال الشرطة؟ |
Tamam yani adam vurulmuş ve onu kovalayan birinden kaçmaya başlamış. | Open Subtitles | حسناً إذاً أصيب بعيار ثم أقلع هارباً وشخص يطارده |
Patrick Swayze banka soyuyor. Keanu Reeves de onu kovalıyor. | Open Subtitles | باتريك سويز , فقط سلب ذلك البنك , وكيانو ريفز يطارده عبر حدائق الناس |
Sen bu hissin imkansızlığını kabul ediyorsun ama halbuki Melek Yaratan bu hissin hala peşinden koşuyor. | Open Subtitles | إنك تتقبل إستحالة مثلذلكالشعور... بينما "صانع الملائكة" ما زال يطارده |
Her gün, ölüm dirseğinden çekiştirirken hayatta kalmaya ve savaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يعيش كل يوم , يوماً بيوم وشبح الموت يطارده |