"يطلبون" - Traduction Arabe en Turc

    • istiyorlar
        
    • istiyor
        
    • isterler
        
    • istediler
        
    • isteyen
        
    • sipariş
        
    • soruyorlar
        
    • isterlerse
        
    • çağırıyorlar
        
    • isteyecekler
        
    • söylediler
        
    • istiyorlardı
        
    • istemeye
        
    • siparişi
        
    • istiyorlarsa
        
    Bu testleri değerlendirme için yapmamı istiyorlar, fakat bu saçmalık! Open Subtitles يطلبون أن أقوم بهذا الإختبار للتقييم لكن هذا مجردُ هراء
    Yakınımızda oyanayan çocukların sesini kapatmak için bizden bunu yapamamızı istiyorlar Open Subtitles يطلبون مننا ذلك للتغطية على أصوات الأطفال و هم يلعبون بالجوار
    Her ülkeden harekete geçmesini ve ilerlemesini istiyor. TED يطلبون من كل بلد إظهار عملهم ومدى تطورهم.
    Mutlu olmak isterler ve aynı zamanda da benmerkezci, bencil ve pintidirler. Open Subtitles إلا أنهم يطلبون السعادة وفي نفس الوقت هم مجرد أنانييون ومغرورين وجشعين
    Dükkan sahipleri yaptıklarını çok beğendiler, çok iyi sattı tekrar istediler. TED التجار أعجبهم تطريزها; كان مرغوبا بشكل كبير، لذا أخذوا يطلبون المزيد.
    Alenen musluklardan gelen kahverengi ve kokan suyun içmek için güvenli olduğunda ısrar ederek Yardım isteyen halk ile dalga geçtiler. TED وسخروا من السكان الذين يطلبون المساعدة في حين كانوا يصرون علنًا أن المياه بنية اللون الخارجة من الصنبور كانت صالحة للشرب.
    Sizin, hepimizin ilgili olmasını istiyorlar. TED إنهم يطلبون منكم، يطلبون مننا جميعًا أن نشارك.
    Lig şampiyonasında düzen yapmasını mı istiyorlar? Open Subtitles لذا يطلبون من الفتى أن يتعمد خسارة بعض الضربات
    Bir kaset aldık. Şimdi 5 milyon istiyorlar. Open Subtitles هاري,حصلنا على الشريط للتو ,هذة المرة يطلبون 5 ملايين
    Uçakta kimlerin olduğunu bilmek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يطلبون معرفة الذين هم على متن الطائرة
    Air Force One'dan arıyorlar. Başkan yardımcısıyla konuşmak istiyorlar. Open Subtitles إتصال من طائرة الرئيس يطلبون التحدث مع نائبة الرئيس
    Ama toprak sahipleri aynı kirayı istiyor. Open Subtitles و لكن أصحاب الأراض لا يزالون يطلبون نفس الايجار
    Kurumun yeni sahipleri bazı değişiklikler yapmak istiyor. Open Subtitles الملاك الجدد يطلبون إجراء تغييرات في مؤسستنا
    Genellikle ödül alan kişinin yakınlarından bir kaç söz söylemelerini isterler. Open Subtitles في العادة يطلبون من المستلم مهمة إلقاء بعض الكلمات قبل العرض
    Önce fazladan bir peçete isterler, sonra hesabı ödemeden kaçarlar. Open Subtitles في البداية يطلبون مناديل اضافية وبعدها يهربون دون دفع الحساب
    Ve Sunita'nın gelip köydekilere bir konuşma yapmasını istediler. TED وكانوا يطلبون منها القدوم للتحدث إلى تجمع حشدٍ في القرية.
    Kromozom testi isteyen bir sürü insan vardı. Open Subtitles لقد كان هناك العديد من الناس يطلبون أن يتم فحص جيناتها
    Son altı aydır, her cuma akşamı, istiridye sipariş ediyorlar. Sonra da yemiyorlar. Open Subtitles إنهم يطلبون المحار كل ليلة جمعة طوال الستة أشهر الأخيرة
    Han Yoo Ra'nın, Cheon Song Yi yüzünden mi öldüğünü soruyorlar. Open Subtitles انهم يطلبون اذا مات هان يو را بسبب تشون يي سونغ.
    Çocuğunuzu yaşatmak için ne isterlerse vereceğinizi düşünüyorlar. Open Subtitles يظنونك مستعدة لدفع أي مبلغ يطلبون لإبقاء ولدك حياً
    Bir uzman çağırıyorlar. Hiç olmamış gibi her şeyi silmesi gerekiyor. Open Subtitles سوف يطلبون أخصائياً و منْ المُفترَض أنْ يمسحَ كلَ ما حدث كما أنّه لم يحدث شئ.
    Kendimizi kaptırmayacağız bu bir seri katil vakasıysa, davayı Federallere vermek isteyecekler. Open Subtitles دعونا لا ننجرف بعيدا إنه قاتل متسلسل سوف يطلبون تدخل الشكرة الفيدرالية
    Fatura ödeme tarihini ileri aldırmak için elektrik şirketini aradım. Oraya gidip kuyruğa girmemi söylediler. Roger yanımda olursa... kuyrukta falan bekleyemem. Open Subtitles سأطلب المساعدة و أنا على سرير الولادة لا أستطيع أن أفهم كيف يطلبون
    Neredeyse 85 bin kişi o videoyu izledi ve sonra bize ülkenin her yerinden e-posta göndermeye başladılar, şehirlerine gelmemizi ve yüzlerini göstermelerine yardım etmemizi istiyorlardı. TED حوالي 85000 شخص شاهد هذا الفيديو وبدأو مراسلتنا من جميع انحاء الدولة يطلبون منا مساعدتهم لاظهار وجوهم.
    Önceleri benimle konuşmak bile istemeyen kızlar imza istemeye başladı. Open Subtitles الفتيات لم يرغبوا حتى بالتحدث معي ثم بدأوا يطلبون توقيعي
    Ve yemin ederim, eğer tatlı siparişi verdiklerinde hala burada oturmak zorunda kalırsam, sen bittin. Open Subtitles واقسم انني لوجلست هنا انظر اليهم وهم يطلبون الحلويات فسأقوم بقتلك
    Müşterileri kandıramam. Bakire istiyorlarsa bakire alırlar. Open Subtitles أنا لا أخدع زبائني يطلبون عذراء يأخذون عذراء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus