Adalet sisteminin yanlış ilerlediğini ve doğrusunu sağlamanın kendi vazifeleri olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يظنون ان النظام القضائي قد اخطئ و على عاتقهم تصحيحه |
Onlar kendilerinin inanılmaz derecede meşgul ve verimli olduğunu düşünüyorlar, fakat gerçekte değiller, çünkü şu an, iş dünyasında, finansta, siyasette parlak birçok liderin korkunç kararlar aldığını gördük. | TED | وهم يظنون ان هذا يعني .. انهم مشغولون جداً .. ومنتجون جداً ولكن الحقيقة لا .. هم ليسوا كذلك وللأسف نحن نملك اليوم فطاحل في الاقتصاد والاعمال والسياسة ولكنهم يقومون بأسوء القرارات |
Ama artık bizimle birlikte bir şansları olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم الان يظنون ان لهم فرصة معنا |
Sorun, çoğu adamımızın bunun arkasında Joey'in olduğunu düşünüyor olması. | Open Subtitles | المشكلة ان الكثير من رجالنا يظنون ان جوي خلف هذا |
Etkileşim için çok önemli bir araç, birçokları parmakların görüntüye etki etmek için düşük çözünürlüklü olduğunu düşünüyor. | TED | انها بالتأكيد وسيط مهم جدا للإدخال. والكثير يظنون ان الاصابع قليلة الدقة كوسيلة ادخال الى الشاشة |
Kızılderililerin bögedeki gelişimi ve ticareti engellediğini düşünürler. | Open Subtitles | ناس من الطبقة العاملة الذين يظنون ان الهنود يقفون في طريق التطور |
Onlar enfeksiyonun bir CHIKV virüsü olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يظنون ان العدوى من سلاله فيروس "شيكونغونيا". |
George'un Irak'ta olduğunu düşünüyorlar. Üzerinde tüm baskı kalktı. | Open Subtitles | يظنون ان (جورج) في "العراق" كل الضغوط بعيدة عنه |
Ve elbette ahlaki sorulara doğru yanıtları olduğunu düşünüyorlar çünkü onlar bu yanıtları rüzgarın içindeki bir sesten alıyorlar, insan ve hayvanların refahını sağlayan şartları akıllıca analiz ederek bir sonuca varmış değiller. | TED | صحيح انهم يظنون ان الاجوبة الصحيحة للقضايا الاخلاقية هي أجوبتهم .. لانهم يأتون بهذه الاجوبة جراء استماعهم " لصوت السماء " وليس لانهم خرجوا بها - الاجوبة - بعد تحليل منطقي وذكي لتلك القضايا بأخذ عين الاعتبار للوجود الانساني والحيواني |
Çünkü çoğu insan Rahip Toro'yu öldürenin bu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لأن الكثيرين يظنون ان ذلك ما قتل الاب ديل تورو في اسبانيا |
Meslektaşlarım Eva Kane'in çok zeki bir oyuncu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | زملاء لى يظنون ان أيفا كين كانت ممثلة جيدة. |
Birçok insan mutluluğun zengin olmak, veya önemli biri olmak olduğunu düşünüyor." | Open Subtitles | الكثير من الناس يظنون ان السعادة هي أن تكون شخصاً غنياً أو مهماً |
Avukatlarım FBI'ın ceplerinde olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | حسنا رجالي يظنون ان الأف بي اي في جيبهم |
Avukatlarım FBI'ın ceplerinde olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | رجالي يظنون ان الأف بي اي في جيبهم |
Arkadaşlarım bunun garip olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | اصدقائى يظنون ان هذا غريب |
Indie müzik yapanlarda şunu unutmamanız gerekir yaptıkları işin gerçekten bir önemi olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | مرحباً عندما تلتقي بأعضاء الفرق الهواه، عليك تذكر هذا يظنون ان ما يقومون به مهم بإحدى الطرق |
Tüm aileler kendi çocuklarının özel olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | كل الاهالي يظنون ان اولادهم مميزين |