- bay Dudley uzaylılar olduğunu düşünüyor | Open Subtitles | السيد ديلي يظن بأنه أحد أنواع غزو الفضاء |
FBI kaynağımız, oranın göstermelik olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تفصيل المباحث الفيدرالية، يظن بأنه واجهة. |
Sert olduğunu düşünüyor, ha? | Open Subtitles | يظن بأنه صعب المنال , أليس كذلك ؟ |
Ne halt ettiğini zannediyor bu adam? | Open Subtitles | ماذا بِحق الجحيم يظن بأنه فاعل |
Ne yaptığını zannediyor bu adam? | Open Subtitles | ماذا يظن بأنه يعمل؟ |
Çünkü kendini beğenmiş bu pislik senden daha zeki olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | لأن اللقيط المتغطرس يظن بأنه أذكى منكِ |
Her zaman senden daha iyi olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | دائمًا يظن بأنه أفضل منك , لكنه مخطأ |
Broşu etrafta dolaştırmanın Cok riskli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن بأنه من الخطر إظهار الدبوس الآن |
Deathlok adında bir projenin parçası olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يظن بأنه جزء من مشروع يُسمى "ديثلوك". |
- bir çözümü olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن بأنه وجد حل هذا الشيء |
Birlikte çalıştığı herkes bekâr olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كل من يعمل معه يظن بأنه أعزب |
Pelant, hepimizden zeki olduğunu düşünüyor belki doğru olabilir ama birlikte olduğumuz durumdan daha zeki değil. | Open Subtitles | بلانت ) يظن بأنه اذكى ) منا جميعا والذي قد يكون صحيحاً ولكنه ليس اذكى منا عندما نكون مُتحديين |
Neden kovulmamın iyi olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | لما يظن بأنه أفضل لو تم طردي؟ |
Çünkü herkes o %5'in içinde olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | %لأن الجميع يظن بأنه ضمن الـ5 |
Buradaki William Sekspeare hala televizyon almak için çok entelektüel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | (ويليام شيكوير) هُنا... لازال يظن بأنه متطور جدًا... لشراء تلفاز! |
Gennaro Savastano, Tanrı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | (جينارو) يظن بأنه المتحكم... |
Komik olduğunu sanıyor. Boş ver. | Open Subtitles | . يظن بأنه مضحك ، لا عليك |
- Sert birisi olduğunu sanıyor. - İngiliz mi? | Open Subtitles | يظن بأنه رجل قويّ - انجليزي؟ |