Araştırmanın gösterdiği, bazılarının korkudan dolayı kör olduğu. Misillemeden korkuyorlar. | TED | ما يظهره البحث هو أن الناس أعمياء بسبب الخوف. خائفون من الأنتقام. |
Bunun gösterdiği şey, bunun ampirik olarak gösterdiği şey GSYİH'nın kader olmadığı. | TED | والذي يظهره هذا، ويدل عليه تجريبيًا، هو أن الناتج الإجمالي المحلي ليس مصيريًا. |
Fakat Einstein'ın gösterdiği davranış modeli, o çok da eşsiz değil. | TED | لكن نمط السلوك الذي كان يظهره آينشتاين، لم يكن فريدًا على الإطلاق. |
Bize gösterdiği herşey batıyı işaret ediyorsa, aslında o doğuya gidiyordur. | Open Subtitles | كل ما يظهره يدل على أنّه يتجه غرباً بينما يتجه إلى الشرق |
Ateş Gelincikleri'nin gösterdiği gelişimin hayret verici olduğunu söylemem gerek. | Open Subtitles | لقد تعجبت من مستوى التحسّن هذا "الذى يظهره فريق"قوارض النار |
Medyanın Kraliyet ailesine gösterdiği saygının ve hürmetin yazısız kuralları. | Open Subtitles | القواعد غير المعلنة المتعلقة بالاحترام والإجلال الذي يظهره الإعلام للعائلة المالكة. |
Biz "saygı" kelimesini bir kadının erkeğe gösterdiği bir şey olarak kullanıyoruz, ancak erkeğin kadına değil. | TED | نستعمل كلمة "احترام" لنقصد به شيء ما تظهره المرأة للرجل لكن ليس ما يظهره الرجل في الغالب للمرأة. |
Bana gösterdiği sadece kabuk. Akıllı bir adam. | Open Subtitles | ما يظهره لى واجهة فقط , إنه ذكى |
Aziz Gregory topluluğu değerli üyemizin her gün gösterdiği maddi cömertliğin yanında ruhani cömertliğini de kabul etmektedir. | Open Subtitles | (بأمر من الأب الأعظم (جريجوري يعبر عن شكره ليس فقط للكرم المادي لصاحب الشرف الذي يظهره يقدمه دائما |