"يعارض" - Traduction Arabe en Turc

    • itiraz
        
    • aykırı
        
    • itirazı
        
    • ters
        
    • karşı çıktı
        
    • fikirde
        
    • karşılar
        
    • karşı çıkan
        
    • karşı gelen
        
    • Reddedenler
        
    • karşıydı
        
    • karşı çıkıyor
        
    Ve eğer kimsenin duruşmadan haberi olmazsa itiraz edecek kimse olmayacak. Open Subtitles واذا لم يسمع احد بذلك فلن يعارض احد اليس كذلك ؟
    Şunu da biliyoum ki engizitörün verdiği hükme itiraz eden herkes dinsel sapkınlıkla suçlanır. Open Subtitles أنا أعرف أيضاً بأن أي شخص يعارض فتوى محقق في محكمة التفتيش سيُتهم بالزندقة
    Bu, halk eğitiminin ana ilkelerine aykırı. Open Subtitles فذلك يعارض المبادئ الأساسيّة للتعليم العام
    Kimsenin itirazı yoksa ben çıkıp biraz hava alacağım. Open Subtitles أعتقد... أعتقد أنني سأذهب لاستنشاق بعض الهواء إذا لم يعارض أحد
    İçerideki atmosferin kutuplarını ters çevirip dağıtacak. Open Subtitles الذى سوف يعارض تقاطب الغلاف الجوى يعاكسه ويفرقه
    İşte bu yüzden sahip, generalin daha fazla asker ve pirinç vergisinin artırılması talebine karşı çıktı. Open Subtitles وهذا ماجعل سيدنا يعارض مطلبَ الجنرال.. بأن يدفع بالمزيد من الرجال إلى حربه .. و أن يزيدَ في الضرائب المفروضة على الأرز.
    Hastane, seni ameliyathaneye alırsam etik olarak itiraz edemez. Open Subtitles لن يعارض المستشفى تواجدكِ في غرفة العمليّات معي
    Bıçakla burnumu kessem itiraz eden olur mu acaba? Open Subtitles هل أي شخص يعارض إذا أنا ألتقط خشمي بخنجر ؟
    Sayın Hakim, davacı kısım sayacağım sebeplerden ötürü kefalet isteğine itiraz ediyor: Open Subtitles حضرة القاضي, محامي الدفاع يعارض الكفالة نظراً للأمور التالية.
    Onu biraz ilgi çekici bulduğum gerçeği bir yana bu Sokovia Anlaşmasına tamamen aykırı. Open Subtitles أنني كنت منجذبا إليها إن ذلك يعارض اتفاقات سوكوفيا كليا
    Bence bu hapishane ruhuna aykırı düşer. Open Subtitles اظن انه هذا قد يعارض شعور السجن الحقيقي
    Will bizzat karşınızda olmak isterdi ama bunun protokole aykırı olduğu bildirildi. Open Subtitles (ويل) يتمنى أن يكون هنا بنفسه لكن علمنا أن ذلك يعارض البروتوكول
    - Neden kimsenin itirazı olsun ki? Open Subtitles ولما قد يعارض أحد؟
    Buna başka itirazı olan var mı? Open Subtitles فهل يعارض أحد آخر ذلك؟
    Başka bir şey için yemin ederlerse, tabiiyetlerine ters düşeceklerini ve Tanrı'ya karşı büyük suç işleyeceklerini kabul etmiş olacaklar. Open Subtitles يجب ان يكونو على علم انهم لو اتخذوا قسما اخر يعارض نصنا فأنه يعارض الايمان ويسيء الى احكام الرب
    Bu imkansız. İstila inandığımız her şeye ters düşmek demektir. Open Subtitles ذلك مستحيل الاجتياح يعارض كلّ ما نؤمن به
    Bu aslında, öğretmeniniz Hayashida... Sınıf B'nin seçimine ciddi şekilde karşı çıktı. Open Subtitles في الحقيقة مدرسك هاياشيدا يعارض إختيار الصف ب بشدة
    Yüzüğüyle oynuyorsa bu seninle aynı fikirde olmadığını gösterir. Open Subtitles ولو لعب بخاتمه، فهو يعارض ما تقوليه
    Goa'uld'un bir türü ancak filozofik olarak her yönden onlara karşılar. Open Subtitles هم فرع من الجواؤلد يعارض فلسفتهم في كل شيء
    Yeni Kira'ya karşı çıkan bir Ölüm Defteri sahibi tarafından öldürülmüş. Open Subtitles لقد قتلت من قبل مالك مذكرة موت اخر يعارض كيرا الجديد.
    Taleplerimize karşı gelen yok edilecek! Open Subtitles أي شخص يعارض مطالبنا سوف يتم تدميره
    Reddedenler "Amerika'dan nefret ediyorum" desin! Open Subtitles "ومن يعارض يقول "أكره امريكا .. أكر
    Sör George kendi arazisinde halka açık etkinliklere ya da festivallere her zaman karşıydı. Open Subtitles وكان السير جورج يعارض دائما الظهور العلنى والأحتفالات و المهرجانات على ارضه
    Marc Zuckerberg örneğimiz var, iş insanları için saygıdeğer kıyafet uygulamasına karşı çıkıyor. TED وعندنا "مارك زوكيربيرج"، الذي يعارض عرف ملابس رجال الأعمال المحترمين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus