"يعاشر" - Traduction Arabe en Turc

• yatıyor
• yatıyordu
• yattığını
• yatan
• beceren
• beceriyordu
• takıldığını
• çakan
• beceriyor

Açıkça görülüyor ki, Kurulun Başkanı bir kişiyle değil, ...ama iki kilit operasyon yöneticisi ile yatıyor.
حسناً, على ما يبدو أن رئيس المجلس لم يعاشر أحد ولكن إثنان من المدراء التنفيذين الهامين قاموا بذلك

Herkes herkesle yatıyor. Yok artık. Evet, onay veriyorum.
كل شخص يعاشر الآخر نعم، سأوقّع بالموافقة

Pearl'de bir subayın karısıyla yatıyordu.
-ماذا حدث؟ كان يعاشر زوجه الضابط في "بيرل"

Benim hakkımda ne istersen söyleyebilirsin, ama sakın evleneceğim kızın fahişelerle düşüp kalkan bir adamla yattığını söyleme.
يمكنك قول ما تشائين في حقي، ولكن لا تقولي أن الفتاة التي سأتزوجها، تنام مع شخص يعاشر العاهرات.

Çünkü Pearl'de karınızla yatan denizci olduğunu öğrendiniz.
لأنك عرفت أنه كان البحار الذي كان يعاشر زوجتك

Ama sonuçta sen hapisteyken karını beceren birine nasıl davranırsın ki?
ما الذي يجدر بك قوله للرجل الذي يعاشر زوجتك أثناء وجودك بالسجن

Garson kızları beceriyordu! Müşterilere servis yapılamıyordu.
كان يعاشر الساقيات , اثنان كل مرة اللاعبون لم يجدوا شرابهم على موائدهم

Ganz, kardeşinin, Angel adında bir fahişeye takıldığını söylemişti.
وقال غانز بان شقيقه كان يعاشر الكلبة التي اسمها انجيل

Bunu herkes biliyor. Alex Dr. Goran'la yatıyor.
" الجميع يعلم بأن " آليكس " يعاشر دكتور " غورين

Peter başkalarıyla yatıyor. Sen de yatmalısın.
بيتر يعاشر من يريد يجب أن تفعلي المثل

Babasının avukatıyla yatıyor.
إنه يعاشر محامية أبيه

Adam bir şişme kadınla yatıyor.
الرجل يعاشر دمية جنسية

Seçmelere, önemli iş görüşmelerine onu gönderiyorlardı, çünkü Abby ile yatıyordu.
الإستطلاعات , اللقائات الكبيرة " لقد أرسلوه لأنه كان يعاشر " آبي

Ve o herkesle yatıyordu
رغم علمي بأنه ,كان يعاشر بالجوار

Ama bir öğrenciyle yattığını öğrenseydim onu kovdururdum.
ولكن أن كنت علي علم أنه كان يعاشر الطالبات كنت لأفصله عن العمل

Juliette'le yattığını sanarken oldu.
لقد حدث الأمر عندما اعتقد أنه يعاشر جولييت

İyi bir adamın karısıyla yatan şerefsiz herif olmak istemiyorum.
حسنا، أنا لا أريد أن أكون ذلك الأخرق الذي يعاشر زوجة رجل طيّب

Onun gözünde ben sadece yerel bir soylunun eşiyle yatan ve başına gelenleri hak eden sıradan bir pisliğim.
... فى نظره , أنا مجرد صعلوك كان يعاشر زوجة أحد النبلاء ونال جزاءه

Tıpkı bir hayvan gibi, ormanın ortasında bir kızı beceren iyi bir adam mı?
إنسان جيد قد يعاشر فتاةً في الغابة كأنه حيوان ؟

Karımı beceren o orospu çocuğunu bulmama yardım etmeni istiyorum.
بحاجة منك أن تعثر على الداعر الذي يعاشر زوجتي

Garson kızları beceriyordu! Müşterilere servis yapılamıyordu.
كان يعاشر الساقيات , اثنتان كل مرة اللاعبون لم يجدوا شرابهم على موائدهم

Bildiğim biriyle takıldığını öğrendiğimde çok zoruma gitmişti.
يعاشر فتاه أعرف أن لها زوج فى الوطن، أخذت هذا على محمل الجد

Yabancı olduğum bir yerde patavatsızlık etmek istemem... ..ama içinizde şu seksi kızıla çakan var mı?
اسمعا، لا أريد أن أضيّق عليكما، ولكن هل أحدكما يعاشر صاحبة الشّعر الحمر؟

Bu lanet kasabada herkes birbirini mi beceriyor yani?
هل الكل يعاشر بعضهم البعض فى هذه البلدة المجنونة