"يعتقدوا" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünüyorlar
        
    • düşünmelerini
        
    • düşünüyor
        
    • sanıyorlar
        
    • düşünmesini
        
    • sanıyor
        
    • düşündüklerini
        
    • düşündüler
        
    • düşündükleri
        
    • sandılar
        
    • inanıyor
        
    • düşünmeleri
        
    • düşünsünler
        
    • düşünmediler
        
    • düşünmelerine
        
    - Bizim Michigan'a bir kuyunun içindeki babanı ziyarete gideceğimizi düşünüyorlar! Open Subtitles , أنهم يعتقدوا أننا ذاهبون الي ميشيغان لزيارة والدك في البئر
    İnsanlar şuan olan şeyin, sonsuza dek devam edeceğini düşünüyorlar. Open Subtitles الناس يعتقدوا أنه أيا كان ما يحدث الآن , سيستمر في الحدوث في المستقبل
    Neyse, ajansa bu konu hakkında bir şey söylemezsem memnun olacağını söyledi çünkü güvenilir olmadıklarını düşünmelerini istemiyormuş. Open Subtitles لذا قالت أنها ستكون ممتنة جداً إن لم أخبر الوكالة، لأنها لم ترد لهم أن يعتقدوا أنها غير صادقة
    Santa Rosa Polisi onların yaşlı adam öldükten sonra girdiğini düşünüyor. Open Subtitles المحقيقين يعتقدوا انها قد جائت بعد مقتله
    - Seni öldürdüğümü sanıyorlar. - Hayır. Eh, hemen geri dönmem gerekiyor. Open Subtitles انهم يعتقدوا اننى قتلتك لا,يجب ان اعود على الفور
    - Çocuğumun benim bir katil olduğumu düşünmesini istemiyorum. Open Subtitles لكن لا أريد لأبنائي أن يعتقدوا انني قاتل
    Herkese 33 diyorum, çıktığım adamların çoğu 27 sanıyor. Ama değil. Open Subtitles أخبر الجميع أن عمرى هو 33، وأغلب الرجال الذين واعدتهم يعتقدوا أنه 27، لكن لا
    Doktorlar bundan emin olmanın imkansız olduğunu ama bir veya iki yıl ömrü kaldığını düşündüklerini söylemişler. Open Subtitles والأطباء أخبروه بأن ليس هنالك طريقة للتأكد لكنهم لم يعتقدوا بأنه شيعيش سنه أو إثنتين
    Müfettişler, arabaları alanı bulduklarında, cinayetlerden sorumlu kişiyi bulacaklarını düşünüyorlar. Open Subtitles المحققين يعتقدوا أنهم إن استطاعوا إيجاد هذه السيارات فسوف يجدوا المسئول عن القتل
    Hala oranın evleri olduğunu düşünüyorlar, anlatabildim mi? Open Subtitles لا يزالوا يعتقدوا أنه منزلهم إذا فهمت ما أعني
    Bilemiyorum, benim müthiş olduğumu filan düşünüyorlar. İyi görünüyorsun kızım. Open Subtitles لا أعلم ، فهم يعتقدوا بأنني رائعة ، أو شيئاً من هذا القبيل
    Sadece diğer çocuklar bana özeniyorlar ve korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles لا ، لكن الأولاد الآخرين يتطلعون إليّ ولا أريدهم أن يعتقدوا أنني جبان
    -Evet. Peki, neşeli adımlar at. Buralı olduğumu düşünmelerini istemiyorum. Open Subtitles إذن، تحرك برشاقة لا أريدهم أن يعتقدوا أنني من هذه المنطقة
    Olay Yeri İnceleme, ölüm sebebinin bir nesneyle boğulmak olduğunu düşünüyor. Bu diğer kurbanlarla da tutarlılık gösteriyor. Open Subtitles محققي مشهد الجريمة يعتقدوا أن سبب الموت هو الخنق برباط وهو ما يتسق مع باقي الضحايا
    Editörüm bu kitabın, senin entelektüel züppenin yeni yıl hediyesi olacağını düşünüyor. Open Subtitles المحررين يعتقدوا انه سيكون هدية العام للمفكرالكبير المغرور فى حياتك
    Onları DDT ile durduracaklarını sanıyorlar! Open Subtitles يعتقدوا انهم يستطيعوا ايقافهم بواسطة الدى دى تى
    Onların teknenin yemek demek olduğunu düşünmesini istemeyiz. Kazalar böyle oluyor. Open Subtitles نحن لا نريدهم أن يعتقدوا أن القارب هو الطعام, هكذا تحدث الحوادث
    Herkese 33 diyorum, çıktığım adamların çoğu 27 sanıyor. Ama değil. Open Subtitles أخبر الجميع أن عمرى هو 33، وأغلب الرجال الذين واعدتهم يعتقدوا أنه 27، لكن لا
    Bulutlar, aşk ve hayat. Şarkıyı söyleyen kişi şeyle ilgili düşündüklerini söylüyor... Open Subtitles الغيوم، الحب والحياة، والمغني يغني بأنهم اعتادوا أن يعتقدوا أن...
    Ama bu sayıların onları ilgilendirmediğini düşündüler. TED لكنهم لم يعتقدوا أن تعنيهم تلك الأرقام.
    Kimsenin izlemediğini düşündükleri zaman insanların davranışlarının sessiz ve görünmez bir gözlemicisiydim. TED كنت صامتاً، مراقب غير مرئي لكيف يتصرف الآخرين بينما كانوا يعتقدوا أن لا أحد يراهم.
    Bizim bir çeşit şaka oyunu oynadığımızı sandılar, açıkçası neden öyle sandıklarını hiç anlamadım. Open Subtitles سوف يعتقدوا اننا نخطط لنكت هزلية معهم بامانة انا لا اعرف لماذا
    İlahiyat fakültesindekilerin çoğu onun şeytanın ellerinde öldüğüne inanıyor. Open Subtitles حسنا , العديد من اللاهوتيين يعتقدوا ذلك لقد مات بأيدى الشيطان
    Şu anda seni rehin aldığımı düşünmeleri gerekiyor. Open Subtitles حسناً، الآن من الضروري أن يعتقدوا أنني أخذتك رهينة
    Bir süper ajan çift. Bizim bir çift hödük olduğumuzu düşünsünler istemiyorum. Open Subtitles لا أريدهم أن يعتقدوا أننا ثنائى من السذج
    Polise verdim ama fotoğrafların güvenilir olduklarını düşünmediler. Open Subtitles عرضتها على الشرطة ولكنهم لم يعتقدوا أنها مهمة
    Onun zayıflığı bu yılanların iktidarı ele geçirebileceklerini düşünmelerine neden oldu. Open Subtitles ضعفه سمح لهؤلاء الأفاعي أن يعتقدوا أن بإمكانهم الإستيلاء على السلطة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus