"يعتني" - Traduction Arabe en Turc

    • göz kulak
        
    • bakacak
        
    • ilgileniyor
        
    • bakıyor
        
    • ilgilenecek
        
    • bakan
        
    • bakar
        
    • ilgilenen
        
    • bakabilir
        
    • ilgilenir
        
    • bakmasını
        
    • baktı
        
    • bakması
        
    • ilgilendi
        
    • bakıyordu
        
    Senin de bildiğin gibi bir prens sürüsüne göz kulak olmalıdır. Open Subtitles أنت تعلم بقدر ما أعلم أن الأمير يجب أن يعتني بالقطيع
    Bana birşey olursa size bakacak birileri olacak. Open Subtitles وأعرف أنه إذا أصابني مكروه ستجدين من يعتني بك
    Kâhya insanlarla ilgileniyor. Geceleri odalarına giriyor. Open Subtitles و هو يعتني بالناس يتواجد فى غرفهم بالليل
    Şimdi kendi yuvasına döndü ve ilk eşiyle birlikte yuvadaki yavrulara bakıyor. Open Subtitles الآن يعود بجانب عشه ومع زوجته الأولى يعتني بالصغار التي أشغلت العش الآن.
    Ben burada olmazsam, Andy masaj yapacak ve seninle ilgilenecek. Open Subtitles وإذ لم أكن موجودة أندي سيقوم بتدليكك وسوف يعتني بك
    Daha büyük olmama rağmen, her zaman bana göz kulak olmuştur. Open Subtitles رغم أنني الاكبر منه، إلا أنه كان دائما مَن يعتني بي.
    Bu yüzden belki biraz tembeldir, ... ... ama orada ve binaya göz kulak olur. TED رُبما يبدو كسول قليلاً لكنه موجود هناك يعتني بالبناية
    Eğer burada kalacaksan sana göz kulak olacak birine ihtiyacın var. Open Subtitles إذا كنتِ ستبقين هنا ، ستحتاجين لشخص ما من أجل أن يعتني بكِ
    Sebepsiz yere evden atıldığını söylüyor. Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. Open Subtitles إنها أرملة مسكينة و ليس لديها من يعتني بها
    Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. Open Subtitles إنها أرمله مسكينة و ليس لديها من يعتني بها
    Babanız size bakacak, Babanız size yem bulacak. Open Subtitles أبوكم هنا ليعتني بكم أبوكم الذي يعتني بكم
    - Onunla Dr. Morgan ilgileniyor. Open Subtitles هل أرسل في طلبي؟ الطبيب مورغان يعتني بها
    Beni merak etmeyin. Barney benimle babammış gibi ilgileniyor. Open Subtitles لاتقلقي علي , بارنــي يعتني بي جيداً وكأنه أبي
    Gidip görebilir miyiz? Şu anda doktorlar ona bakıyor ve uyuması lâzım. Open Subtitles يعتني الأطباء به الآن، وهو بحاجة للراحة.
    Koç Martin ihtiyacımız olduğu zaman bize bakıyor. Open Subtitles المدرب مارتن يعتني بنا عند الحاجة حسنا..
    Burayla ilgilenecek bir erkeğin olması güzel. Open Subtitles من الجيد أنه سيكون هناك شخصاً يعتني بجميع الأشياء
    Bana bakan bir erkeğim var. Open Subtitles لست بحاجة إليك لدي رجل يعتني بي لست مثلك أيها القرصان
    Biz de Biyo-Kubbe'ye gidiyoruz. Tarak, benimle gel. Yuri bunun icabına bakar. Open Subtitles نحن ذاهبين الى دائرة الحديقة طارق معي ويوري يمكن أن يعتني بها
    Yanında seninle ilgilenen birinin olması çok daha iyi görünür. Open Subtitles إن الأمر يصبح أفضل حينما يكون هناك من يعتني بك
    Chor Thorc'ta bu kadar uzun süre kaldıysa başının çaresine bakabilir. Open Subtitles لقد نجا من مخاطر هذا البُعد يستطيع أن يعتني بنفسه
    Ezra buradaki ihtiyaçlarla ilgilenir... yani bir şeye ihtiyacın olursa, onu aramaktan çekinme. Open Subtitles إزرا، يعتني بكل شئ هنا إذا أحتجت أي شئ, لا تترددي في الإتصال به.
    Kör olmak istemiyorum. Aziz Teresa, küçük İsa'ya Edith'e iyi bakmasını söyleyin. Open Subtitles أيتها القديسة تيريزا, أرجو أن تطلبي من يسوع الطفل, أن يعتني بإديت.
    % 5. Faizlerinin icabına nefsine hâkim olan baktı. Open Subtitles 5 بالمئة، يجب أن يعتني بمصالحك شخص ليس بطماع
    Babam yardım eder ama geç olmadan ona da birinin bakması lazım. Open Subtitles سيساعد أبي لكنه سيحتاج لمن يعتني به، أيضًا قبل فوات الآوان
    Bu arada aptallığı kesinlikle kağıt üzerinde kanıtlanabilir kız arkadaşın kendini bulmaya çalışırken senin yerine kim ilgilendi onunla? Open Subtitles و بينما كانت صديقتك المتنمره بينما كانت هذه العاهره تحاول الحياه من الذي كان يعتني بك؟
    Baban evde sana bakıyordu. Bazen cumartesi günleri canın yanmış olurdu. Open Subtitles ووالدك يعتني بك وأحياناَ يوم السبت تصاب بأذى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus