"يعدون" - Traduction Arabe en Turc

    • yapıyorlar
        
    • hazırlıyorlar
        
    • söz
        
    • kuruyorlar
        
    • hazırlanıyorlar
        
    • vaat
        
    • sayıyorlar
        
    • hazırlanırken
        
    Kulübe gelmeden önce saldırı planı yapıyorlar, sonra ayrılıp avlarını seçiyorlar. Open Subtitles انهم أذكياء انهم يعدون خطة هجوم قبل أن يصلوا الى النادي
    İster inan, ister inanma ama burada çok güzel yemek yapıyorlar. Open Subtitles في الحقيقة هم يعدون طعاماً لذيذاً هنا صدقي ذلك أو لا
    Tartışacakları ortak meselelerin bir listesini yapıyorlar. Open Subtitles والان يعدون قائمه القضايا والمصالح المشتركه لمناقشتها
    Oh, doğru, o masayı mutfağın arkasına taşıdılar çünkü orada sürpriz bir çikolata çeşmesi hazırlıyorlar. Open Subtitles نعم ، هذا صحيح . لقد نقلوا تلك الطاولة باتجاه المطبخ لأنهم كانو يعدون مفاجأة نافورة الشوكولاته
    İki haftalığına müdahale etmeden seni destekleyeceklerine dair onlardan söz bile aldım. Open Subtitles بل انني جعلتهم يعدون بأنهم سيدعمونك بدون تشويش لأسبوعين آخرين
    Uzaktan bağlantı kuruyorlar. Open Subtitles إنهم يعدون تقاريرهم.
    Çok güçIü bir patlayıcı olan RDX içeren bir saldırıya hazırlanıyorlar. Open Subtitles إنهم يعدون لهجوم بإستخدام "آر دي إكس" -و هي متفجرات قويه للغايه
    Gençlerimize ayrıca, yanıp tutuştukları şeyleri vaat ediyorlardı: Önemli olmak, kahramanlık, aidiyet ve amaç duyguları, onları kabul eden ve seven bir topluluk. TED كما أنهم يعدون شبابنا بأشياء يتوقون إليها: الأهمية والبطولة والشعور بالانتماء ووجود هدف مجتمع يحبهم ويقبل بهم.
    ÖZEL VE ÇOK GİZLİ hafta sonuna kadar olan saniyeleri sayıyorlar balerinler gibi giyinip kendilerini saat dörtte saçma sapan çılgınlıklara atmak için Open Subtitles يعدون الدقائق حتى الاجازه الاسبوعيه حتى يتأنقون مثل راقصات الباليه وهم بالشقق فى الرابعه
    Akşam yemeği hazırlanırken yürüyüşe çıkalım. Open Subtitles ،بما أنهم يعدون طعام العشاء لنذهب في نزهة
    İnsan kalbini neredeyse durduran karışımlar yapıyorlar. Open Subtitles يعدون مادة لتخفيض تنفّس الرجل إلى لا شيء
    Hayır, hayır Sheldon. Sadece yarım sandviç yapıyorlar. Open Subtitles لا, لا يا شيلدون, فهم يعدون نصف شطيرة فقط
    Şu anda bana jambonlu ve peynirli sandviç yapıyorlar. Open Subtitles نحن نلعب لعبة اعداد الغداء الان هم يعدون لي الغداء
    Şerefe. Eğer buysa, Virgin Mary'i iyi yapıyorlar. Open Subtitles بصحتك، إنهم يعدون كوكتيل خالي من الكحول رائع إن كنت تود هذا.
    Kozmopolitan bir şehirde yaşıyoruz ama hâlâ nachosu cips ve yoğurt ile birlikte yapıyorlar. Open Subtitles أقصد أننا نعيش في مدينة عالمية مهمة ومع ذلك يعدون الناتشوس ، بالدوريتوس واللبن الرائب
    Sence kıvırcık patatesleri nasıl yapıyorlar? Open Subtitles كيف تظنينهم يعدون البطاطس المقلية المتموجة؟
    Beyin ödemi bulmuşlar. Annesini başka bir ameliyat için hazırlıyorlar. Open Subtitles وجدوا تورماً في الدماغ يعدون الٔام لجراحة أخرى
    Nükleer santrallerin başına bir iş gelmesin diye acil durum planları hazırlıyorlar. Open Subtitles إنّهم يعدون خطط طوارئ ليضمنوا بقاء السيطرة على محطة الطاقة النووية
    "iyilikte ve kötülükte birlikte kalmaya" söz vermişlerdi. Open Subtitles من يقبلونه يعدون أن يبقيا معاً في السراء أو الضراء
    Pusu kuruyorlar. Open Subtitles إنهم يعدون كميناً
    Savaşa hazırlanıyorlar. Open Subtitles انهم يعدون للحرب
    Polis müdürü Çin Mahallesi'ndeki sokaklarda güven vaat ediyor. Open Subtitles قادة الشرطة يعدون بشوارع آمنة في الحي الصيني
    Çok meşgul görünüyorlar. Para sayıyorlar. Onları kim rahatsız etmek ister ki? Open Subtitles الآن انظروا إلى هؤلاء الرجال,يبدو عليهم الانشغال صح يعدون النقود,من يريد أن يزعجهم؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus