"يعذبون" - Traduction Arabe en Turc

    • işkence
        
    • eziyet ediyorlar
        
    • zulmediyor
        
    Sanırım bu yüzden insanlara ayaklarının altlarına vurarak işkence ediyorlar. Open Subtitles ولهذا افترضت بأنهم يعذبون الناس. بواسطة الضرب على اسفل الاقدام
    Bedenime işkence edebilir kemiklerimi kırabilir hatta öldürebilirler. Open Subtitles ربما يعذبون جسدي يكسرون عظامي أو حتى يقتلوني
    Onlara işkence etmeyi ve öldürmeyi öğretip buraya yolladınız. Open Subtitles يعذبون و يقتلون ثم ارسلتوهم هنا ماذا اعطانا شاكون؟
    Östrojen? Heather, bunun için masum atlara eziyet ediyorlar. -Onların çişinden yapılıyor. Open Subtitles أستروجين , هيذر إنهم يعذبون أحصنة بريئة إنها مصنوعة من بولهم
    O zamandan beri kuş beyinli insanlar bize zulmediyor. Open Subtitles ومن ذلك الوقت الرجال عديمي العقل بدأوا يعذبون بنا
    O rahiplere, özgür düşünen bütün kadınların nasıl tespit edileceğini, nasıl işkence yapılacağını ve nasıl öldürüleceğini öğretti. Open Subtitles إنه يرشد رجال الدين المسيحى كيف يعذبون ويقتلون ويحددون مكان.. جميع النساء ذوات التفكير الحر
    -Oyun oynuyorlar, işkence ediyorlar. -Neden? Open Subtitles يمارسون ألاعيب، يعذبون ثمّ يقتلون لماذا ؟
    Mahkûmun gözleri önünde başka birine işkence yaparlarmış. Open Subtitles لقد كانوا يجبرون الشخص على المشاهدةعندما يعذبون آخر أمامه
    Ebu Garip'te mahkumlara işkence edildi, ama sadece düşük rütbeliler hapse girdi. Open Subtitles الاسري يعذبون و يلقون معامله اسوا من معامله الكلاب في ابو غريب و لا يدخل السجن سوي الصغار
    İşkence yapan polisleri ortadan kaldırmalıyız. Open Subtitles يجب قتل أفراد الشرطة الذين يعذبون الجزائريين
    Senin şen şakrak vampir takımın gün boyunca kardeşime işkence yaptı. Open Subtitles فرقتكِ الفرحة من مصاصين الدماء قضوا اليوم يعذبون أخي.
    Bir grup kahraman masum bir insana eski bira fabrikasında işkence yapıyorsunuz! Open Subtitles هذه فريق من أبطالكم يعذبون الأبرياء بمصنع الجعّة القديم عند رصيف الميناء!
    Bir grup kahraman masum bir insana eski bira fabrikasında işkence yapıyorsunuz! Open Subtitles ثمة فريق من أبطالكم يعذبون الأبرياء... بمصنع المشروب القديم عند رصيف الميناء
    Ama sana söyleyebilirim ki görsel ikizler genellikle onlar gibi görünen insanlara işkence edip hayatlarını geri almaya çalışırlar. Open Subtitles لكنّي بإمكاني إخبارك، النظائر المزدوجة يعذبون البشر الّذي يبدون شبههم. محاولين قلب حياتهم، ليس إلى الأفضل على وجه الدّقة.
    Çeçen isyancıların, işkence yaptıkları zaman neler yaptıklarını biliyorsun. Open Subtitles تعرفين ما يفعله الثوار الشيشانيون عندما يعذبون الشخص
    Karın ve çocuğun işkence ile öldürülürken hiç bir şey yapmadan izlediğini anladım. Open Subtitles فهمت ذلك، أن مشاهدتُك لزوجتك وطفلتك يعذبون حتى الموت ولايمكنك فعل شيء.
    Onlara sunduğumuz çözümü uygularken kendilerine işkence ediyorlar ama bu çözüm yanlış. Open Subtitles يعذبون أنفسهم ليفعلوا العلاج الذي نأمرهم به وهو علاج خاطىء
    Ölene kadar her gün halkından bir kişiye işkence edilecek. Open Subtitles مائة من رعاياه سوف يعذبون حتى الموت
    Östrojen? Heather, bunun için masum atlara eziyet ediyorlar. -Onların çişinden yapılıyor. Open Subtitles أستروجين , هيذر إنهم يعذبون أحصنة بريئة إنها مصنوعة من بولهم
    Neden, Tanrı için şu hayvana eziyet ediyorlar? Open Subtitles لما يعذبون ذلك الحيوان ؟
    Bu adamlar şarkıya eziyet ediyorlar. Open Subtitles الأشخاص يعذبون تلك المعزوفه
    Bu yüzden kendilerine zulmediyor. Open Subtitles يعذبون أنفسهم بالأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus