Bana işkence ediyor, beni kovalıyor ama sen sen böyle bir hastalığın mahkumu değilsin. | Open Subtitles | إنّه يعذّبني ويطاردني، لكنّك غير خانعة لمرض كهذا. |
Aylarca orada kaldım, Atalar tarafından sıkıştırıldım.. ..ve işkence gördüm. | Open Subtitles | أمضيت أشهر هناك حبيسًا يعذّبني السالفون. |
Sana söyledim o bana hayatı işkence etti. | Open Subtitles | أنا أخبرتك إياه ، فقد كان يعذّبني |
Hayır. Bana işkence yapmak istiyor. | Open Subtitles | كلا، هو يريد أن يعذّبني |
Tripp bana işkence edip arkadaşlarının isimlerini istediğinde bir çok acil görüşme ve gizemli adamların ziyaretlerine şahit oldum. | Open Subtitles | انظر، بينما كان (تريب) يعذّبني لمعرفة أسماء أصدقائك شهدت بضعة مكالمات طارئة، وزيارات من مساعدين غامضين |
O beni küçük düşürüyor, bana işkence çektiriyor... | Open Subtitles | يذلّني, يعذّبني . |