"يعرفون أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyorlar
        
    Konu eğitim olduğunda, siyahilerin önemli olmadığını ve zaten hiç olmadığını biliyorlar. TED هم يعرفون أنه عندما يتعلق بالذهاب للمدرسة، الأرواح السوداء غير مهمة ولم تكن مهمة أبداً.
    Bu, bir olay anındaki standart prosedürdür, ve şimdikinin gerçek olduğunu biliyorlar. Open Subtitles حسناً إنه أجراء طبيعى فى حاله حدث فعلى وهم يعرفون أنه حقيقى هذه المره
    Çocuklar, sokak satıcılığı suçundan zarar görmeyeceklerini biliyorlar. Open Subtitles لكن الأولاد يعرفون أنه لا يمكن أذيتهم بتهمة حيازة..
    Yapabileceklerimizi biliyorlar ve bizi korkutmak istiyorlar. - Ne? Open Subtitles يريدون أن يخيفونا فنتوقف عم يعرفون أنه بوسعنا فعله
    Gidecek sadece tek bir yerimiz olduğunu biliyorlar. Open Subtitles إنهم يعرفون أنه لدينا مكان واحد فقط يمكننا الذهاب إليه
    Geri döndüğünü biliyorlar ve onu arıyorlar. Open Subtitles كانوا يعرفون أنه ذاهب للمنزل وهم ييبحثون عنه.
    Anlamıyorum. Bize sahip olamayacaklarını biliyorlar fakat sürekli deniyorlar. Open Subtitles يعرفون أنه لا يمكنهم نيلنا، فيحاولون أكثر.
    biliyorlar ki, hizmetimiz her zaman sağlam, düzgün ve güvenilebir. Open Subtitles يعرفون أنه يمكنهم الإعتماد على خدمتنا حيث الخدمة الحقيقية دقيقة وجديرة بالثقة
    Bu uçurumdan düşerlerse muhtemelen öleceklerini biliyorlar. Open Subtitles وهم يعرفون أنه إذا أنها تقع من هذه الهاوية، ويموت بالتأكيد.
    McGuire'ye tekrar şantaj yapacaklardır, sonuçta beş milyon ödemeye hazır olduğunu biliyorlar. Open Subtitles قراصنه محترفين بابتزاز ماجواير الذي يعرفون أنه سيدفع بكل سرور خمسة ملايين لحفظ شركته الملياريه.
    Ateş etmeyi kestiler riske atamayacakların biliyorlar. Open Subtitles في هذه اللحظة , ليس لذلك علاقة بشيء لقد توقفوا عن إطلاق النار هم يعرفون أنه لا يمكنهم المخاطرة
    Yüzüne vurulduğunu biliyorlar. Open Subtitles هم يعرفون أنه تلقى ضربة في وجهه
    Yüzüne vurulduğunu biliyorlar. Open Subtitles هم يعرفون أنه تلقى ضربة في وجهه
    Onun burada olduğunu biliyorlar mı? Open Subtitles لا يعرفون أنه هنا ، أليس كذلك ؟
    Kargoların her bir parçasını denetleyemeyeceğimizi biliyorlar. Open Subtitles يعرفون أنه لا يمكننا تفتيشه كل حمولاتهم
    Onlar da, onu korkutmaya çalıştıklarını bildiğini biliyorlar. Open Subtitles وهم يعرفون أنه يعرف أنهم يحاولون إخافته
    Sanırım onlar bir ipucu olmadığını biliyorlar. Open Subtitles أعتقد أنهم يعرفون أنه لم تكن هناك نصيحة
    Kanın kime ait olduğunu bilmiyorlar ama ona ait olmadığını biliyorlar. Open Subtitles لايعلمون لمن؟ لكن يعرفون أنه ليست له
    Düşmanların bile hastaneyi bombalamayacağını biliyorlar. Open Subtitles فهم يعرفون أنه حتى العدو لن يقصف مستشفى
    - Yani alındığını biliyorlar. Open Subtitles إذا هم يعرفون أنه سيتم إسترجاعها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus