"يعرفون بعضهم" - Traduction Arabe en Turc

    • birbirini tanıyor
        
    • tanışıyorlar
        
    • birbirlerini tanımıyorlar
        
    • Birbirlerini tanıdıklarını
        
    • tanışıyor
        
    • birbirlerini tanıyanlar
        
    • hepsi birbirini
        
    • birbirlerini tanıyorlar
        
    Çıkan iki kişi hariç hepsi birbirini tanıyor. Open Subtitles أنه يعرفون بعضهم جميعا ماعدا الإثنان الذان خرجا
    Yani, düşünsene bir, ailelerimizin birbirini tanıyor olma ihtimali bile var. Open Subtitles أعني ، عند التفكير بذلك يمكن أن يكون هنالك فرصة أن عائلاتنا يعرفون بعضهم
    Her çiftin yalnız iki ihtimali var: Ya tanışıyorlar ya da tanışmıyorlar. TED كل زوج لديهم فقط احتمالين: إما يعرفون بعضهم أو لا.
    Bu insanlar birbirlerini tanımıyorlar mı? Open Subtitles ولكن اليس هؤلاء الناس يعرفون بعضهم البعض
    Her nokta, bir insanı temsil ediyor ve çizgi ise çiftin Birbirlerini tanıdıklarını belirtiyor. TED كل نقطة تمثل شخص, والخط يدل على أن هذا الزوج من الأشخاص يعرفون بعضهم.
    Çoğu anaokulundan beri tanışıyor. Open Subtitles الكثير منهم يعرفون بعضهم البعض منذ الروضة.
    Genelde birbirlerini tanıyanlar yan yana oturur. Open Subtitles بشكلٍ عام، الذين يعرفون بعضهم يجلسون معاً
    Bir kez daha, bu hayvanlar bir grupta yaşıyorlar, birbirlerini tanıyorlar. Onları gruptan ayırıp bir test odasına koyduk. TED مجددا، فهذه الحيوانات، تعيش في جماعة، يعرفون بعضهم البعض. نخرجهم من المجموعة، ونضعهم في غرفة اختبار.
    Her ikisinin dört tane arkadaşı var, fakat A'nın arkadaşlarının hepsi birbirini tanıyor, ve B'ninkiler tanımıyor. TED والآن كلٌ من هذين الشخصين لديه أربعة أصدقاء، لكن جميع أصدقاء "أ" يعرفون بعضهم البعض، لكن أصدقاء "ب" ليسوا كذلك.
    Hergün burda. Herkes birbirini tanıyor. Open Subtitles تأتي للسباحة يومياً والجميع يعرفون بعضهم .
    Zor olmalı herkes zaten birbirini tanıyor. Open Subtitles لا بد أنه صعب الجميع هنا يعرفون بعضهم
    Buradaki herkes birbirini tanıyor. Open Subtitles الجميع يعرفون بعضهم البعض هنا.
    Leydi Edgware ve Dük uzun zamandan beri mi tanışıyorlar? Open Subtitles وهل كانوا يعرفون بعضهم فيما سبق الليدي (إدجوير) والدوق؟
    tanışıyorlar mıydı acaba? Open Subtitles أتسائل لو أنهم يعرفون بعضهم
    Westbrook'a göre bu üyeler birbirlerini tanımıyorlar. Open Subtitles طبقا لكلام القاضي هؤلاء الأعضاء لا يعرفون بعضهم حقا
    birbirlerini tanımıyorlar, albay her şeyi ayarlıyor her zaman değişiyor, kimse kimseyi tanımıyor. Open Subtitles إنهم لا يعرفون بعضهم البعض العقيد قام بإعداد ذلك يتبادلون المناورة في كل وقت لا أحد يعرف أي أحد
    Bu Birbirlerini tanıdıklarını kanıtlamaya yetmez. Open Subtitles ليس كافياً لأثبات أنهم يعرفون بعضهم البعض
    Birbirlerini tanıdıklarını kanıtlayabiliriz. Open Subtitles لذا يمكن أن نقول كانوا يعرفون بعضهم البعض
    Peki, siz Chuck'la tanışıyor musunuz? Open Subtitles ويا رفاق يعرفون بعضهم البعض؟ أنت وتشاك؟
    Gençlerle yaşlılar, birbirlerini tanıyanlar, tanımayanlar yan yana oturur. Open Subtitles خاصة الشبان والعجزة والذي يعرفون بعضهم مع الآخرين
    Örneğin, hepsi birbirini tanıyan ya da tanımayan, beş kişilik bir gruptan oluşan bir partinin minimum büyüklüğünü bulmaya çalıştığınızı varsayalım. TED لنقل على سبيل المثال أنك تحاول إيجاد الحد الأدنى للأشخاص في حفلة حيث توجد مجموعة تتكون من خمس أشخاص جميعهم يعرفون بعضهم أو جميعهم لا يعرفون بعضهم.
    Üç yada beş. birbirlerini tanıyorlar. Open Subtitles سواء كانوا ثلاثة أم خمسة, فجميع أطفالنا يعرفون بعضهم البعض.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus