"يعرفوه" - Traduction Arabe en Turc

    • bildikleri
        
    • bilmeleri
        
    • biliyorlar
        
    • bildiklerini
        
    • tanımadıkları
        
    Bu da bize gösteriyor ki öğrenciler bize yurtdışından geldiğinde, onlara bildikleri hakkında yeteri kadar kredi vermiyoruz, ve bunu kendi dillerinde biliyorlar. TED ما يكشف لنا أنه عندما يأتينا الطلاب من الخارج فنحن لا نُحسن تقدير وتقييم ما يعرفوه بالفعل وقد تعلموه بلغتهم الأم
    bildikleri kadarıyla, menenjit salgınına karşı aşılanıyorlar. Open Subtitles كل ما يعرفوه انه تم تلقيحهم ضد مرض التهاب السحايا
    Adamlarımın senden haberi yok. Sadece bilmeleri gereken kadarını söyleyeceğim. Open Subtitles .رجالي لا يعرفون بأمرك سأخبرهم فقط بما يجب أن يعرفوه
    Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de açıklamak zorundadırlar ve bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir. TED ليس عليهم فقط أن يفسروا لنا ما يعرفوه و لكن كيف عرفوه و هذا يعني أننا يجب أن يكون أفضل استماعا
    Kimseye güvenmezler kapılarını açmazlar, özellikle de tanımadıkları birisine. Open Subtitles ولن يفتحوا منازلهم لأي أحد خصوصاً إن لم يعرفوه
    Savaşı kazandılar ama ruhlarını sonsuza dek yitirdiler. Tek bildikleri kana susamışlıktır. Open Subtitles وفازوابحربهم،لكنّهمخسروا أراحهمأبداً، نهم الدمـاء هو كلّ ما يعرفوه.
    Tüm bildikleri ya da bildiklerini sandıkları şey bizim, ilgi odağı teknoloji olan, Amerika merkezli bir kurum olduğumuz. Open Subtitles كل ما يعرفوه، او ما يظنوا أنهم يعرفوه أننا منظمة أمريكية نعمل في التطوير التكنولوجي
    Tek bildikleri övünmek ve aşağılamak. Open Subtitles كل ما يعرفوه هو الإذلال و التمجيد
    Tüm bildikleri; tehlikede olan kişinin sadece Hank olduğu. Open Subtitles كل ما يعرفوه هو أن (هانك) هو الشخص الوحيد الموجود في خطر.
    Tek bildikleri açlık ve korkudur. Open Subtitles كل ما يعرفوه هو الخوف والجوع
    Ama yine de yayımlarsınız çünkü insanlara bilmeleri gerekeni söylemek çoğunluğun iyiliğinedir. Open Subtitles ولكِنك نشرتَهُ فى كُلَ الأحوال، وهو للصالح العام، أن تٌخبِر الناس ما هُم في حاجة بأنّ يعرفوه.
    "Willy Loman burada!" Bunu bilmeleri yeter. Open Subtitles ويلي لومان هنا هذا هو كل ما عليهم أن يعرفوه - هي. و أنا أذهب مباشرة عبرهم
    Onlara bilmeleri gereken şeyi söyle. Open Subtitles قل لهم ما يلزم أن يعرفوه
    Votanlar seni gördüğünde, tek gördükleri bir yırtıcı çünkü senin hakkında sadece bunu biliyorlar. Open Subtitles عندما يراك الفونت كل ما نراه هو مفترس لان هذا كل ما يعرفوه عنك
    Bizim bilmediğimiz neyi biliyorlar? Open Subtitles ما الذي يعرفوه ولا نعرفه؟
    Savaş hakkında ne biliyorlar ki? Open Subtitles ما الذي يعرفوه عن الحرب؟
    Yani bunu zaten hakkında bildiklerini tekrar söyleyerek yapıyorum. Open Subtitles لذلك كان من الأفضل أن أعطيهم شخص يعرفوه بالفعل.. أنت
    Tamam, ben diğer Elders ile kontrol gidecek tahmin ve bildiklerini bakın. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنني سأذهب و أتفقد الشيوخ و أرى ما الذي يعرفوه
    Numarasını tanımadıkları bir telefonu elbette ki! Open Subtitles يجب عليك ان تستخدم هاتف لا يعرفوه
    "Batı Yakası'nı Koruyun"daki bazı insanlar Derek'in tanımadıkları birisiyle bir araya geldiğini gördüklerini söylediler. Open Subtitles وكان على القاتل استعادتهم عدة اشخاص في منطمة "انقذو الجانب الغربي" قالو بانهم شاهدو اونيل يلتقي شخصا لا يعرفوه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus