"يعرف كيف" - Traduction Arabe en Turc

• bilen
• bilmiyor
• iyi biliyor
• yolunu biliyor
• biliyordu
• bilirdi
• bilmeyen
• bildiği
• bilmesi
• bilmeli
• bilmiyordu
• bilir nasıl

Bir kıza güzel vakit geçirtmeyi bilen biri varsa, o da Ashley'dir.
وإن كان هناك من يعرف كيف يجعل فتاة تستمتع بوقتها فهو آشلي

Sonsuza kadar yaşamayı bilen bir partnerin var gibi gözüküyor.
لديك شريك هنا يبدو انه يعرف كيف يعيش الى الابد

Nereden Tang alabileceğimi bilen biri varsa o da sen olmalısın.
إن كان هناك شخص يعرف كيف أحصل على تانج فهو أنت

Babam beni el arabasında gezdiriyor. Fakat o nasıl kullanılacağını bilmiyor.
ابي يأخذني معه في عربة اليد لكنه لا يعرف كيف يقودها

Adam ikinci sınıf bir kumarbaz olabilir ama karısına söz geçirmesini iyi biliyor.
إنّ الرجل لاعب ورق من الدرجة الثانية لكنه يعرف كيف يسيطر على امرأته

Bir Ölüm Meleğini öldürme yolunu biliyor musun?
أتسائل إن كان يعرف كيف تقتل إله الموت؟

Üçüncüsü ise, patronu Geoff Tudhope'a mücadelenin dışında kalmasını söyledi, çünkü gücün ne kadar yıkıcı olabileceğini biliyordu.
و الثالث، قال لرئيسه جيف تدهوب انه إضطر إلى الخروج، لأنه كان يعرف كيف يمكن للقوة أن تكون مدمرة.

Yavaş ol. Arabaya düz kontak yapmayı bilen var mı?
ألا يوجد شخص هنا يعرف كيف يُدير هذه السيارة ؟

Çenesini kapalı tutmayı bilen bir tek o var tanıdığım bazı insanların aksine.
هو الوحيد الذي يعرف كيف يبقي فمه مغلقاً على خلاف بعض من أعرف.

İşin aslı şu ki, o kabloların üzerinde nasıl hareket edeceğini bilen ve salınabilen bir dansçı olmaksızın makine hiçbir işe yaramaz.
ولكن في الحقيقة، من غير الراقص من يعرف كيف يستخدم جسده ويتأرجح على هذه الخيوط، إنه لا شيء.

Beraber ve doğru şekilde yapacağız. Bu işin bilen adam benim.
سنفعل ذلك سوياً و سنفعلها صح و أنا الشخص الذى يعرف كيف يكون ذلك

Kovaladığımız adam bu coğrafyayı kullanmayı ve burada hayatta kalmayı bilen biri.
نحن نطارد رجلا يعرف كيف يبقى حيا على الارض ويستخدم التضاريس

Acaba bu labirenti geçmenin yolunu bilen biri var mı?
أنا أتساءل عما إذا كان أي شخص يعرف كيف من خلال الحصول على هذه المتاهة.

Bunu hiç kimse bilmiyor. Damat kaçtı ve onu hiç kimse bulamıyor.
لا أحد يعرف هذا ولكن العريس رحل ولا أحد يعرف كيف يجده

Bu insanların hiç biri, bir tanesi bile, gerçekte nasıl hissettiğimi bilmiyor.
, لا أحد من هؤلاء الناس لا أحد منهم يعرف كيف أشعر

Nasıl balık tutacağını, çıplak ayakla yürüyeceğini ya da savaşacağını bilmiyor.
,لم يعرف كيف يصطاد السمك وكيف يمشي حافياً أو كيف يقاتل

Çocuk bıçak kullanmayı iyi biliyor diye bu cinayeti onun işlemediğini söyleyemezsiniz.
لا أعتقد أنه يمكنك أن تحدد أي الجروح يمكن أن يحدثها ببساطة لأنه يعرف كيف يتحكم بالسكين.

Gerçekleri nasıl çarpıtacağını çok iyi biliyor.
انه يعرف كيف يتلاعب بالحقائق. لا يمكننا إثبات انها ذريعه.

Shabal Amerikalıları öldürmek istiyor Christo bu adamları Amerika'ya sokmanın yolunu biliyor.
"شبل" يريد قتل الأميركان "كريستو" يعرف كيف يدخل المجرمين إلى أميركا

Ama seyirciyi nasıl çekeceğini iyi biliyordu. Bütün numaraları biliyordu.
علي أن أخبركم أنه كان يعرف كيف يجتذب الجمهور,كان يعرف جميع الزوايا اللعينة

Eğer burası Afganistan olsaydı, bu odadaki sadece bir kişi internet kullanmayı bilirdi.
لو كان هذا في أفغانستان, فقط شخص واحد في هذا الغرفة يعرف كيف يستخدم الأنترنت.

Veya o sadece ışığa doğru gitmesi gerektiğini bilmeyen bir köpek.
أم أنه مجرد كلب لا يعرف كيف يدخل في فتحة الضوء

Bir araba satın alacak imkanı olmadığı için bunu yapmış, ama aynı zamanda da nasıl yapacağını bildiği için elbette.
صنعها لأنه لا يستطيع شراء سيارة و لأنه يعرف كيف يصنع واحدة

Genç bir adam, bir silahı tutmanın nasıl olduğunu bilmesi gerekir.
درس الرماية حسنا, يجب على المرء أن يعرف كيف يمسك المسدس ويستخدمه بكل حذر

Hizmetkarlarının karısına nasıl da aşağılıkça davrandığını bilmeli.
يجب ان يعرف كيف يقوم خدم زوجته بمعاملتها

Ama babamız bizi seviyordu. Galiba sadece bunu nasıl göstereceğini bilmiyordu.
لكن والدنا أحبّنا، إنـّه فقط لم يعرف كيف يعبر عن حبّه.

Kim bilir nasıl tepki verirlerdi?
فإني متفهمة الأمر من يعرف كيف ستكون ردة فعلهم؟