Geri çekilin bayanlar baylar bu siyah adam ısırır! | Open Subtitles | تراجعوا ايها الساده و السيدات فهذا الرجل الاسود يعض |
Bulldog, kıçından ısırır bir daha da bırakmaz. | Open Subtitles | الـ "بولدوغ" يعض المؤخرة ولا يتركها أبداً |
Bir köpek sahibini asla ısırmaz, sahibi ne kadar deli olursa olsun. | Open Subtitles | الكلب لا يجب أن يعض مالكه حتى وإذا كان غاضبا |
Ama havlayan köpek ısırmaz kardeşim. | Open Subtitles | لكن الكلب لايمكنه ان يعض وهو بكمامه ، يا أخى |
Koltuktaki bir şey popomu ısırıyor. Önemli değil. | Open Subtitles | هناك شيءٌ الكرسي يعض مؤخرتي إنه ليس بالأمر المهم |
Kendisini besleyen sahibinin elini ısıran köpekler gibisiniz. | Open Subtitles | كالكلب الذي يعض اليد يد صاحبه الذي يطعمه. |
O kocaman takma dişleriyle parmağımı ısırıp koparmasını istemedim. | Open Subtitles | لم أرده أن يعض أصابعى بواسطة أسنانه الاصطناعية الكبيرة |
Korkuya gerek yok Underdog iyi ısırır. | Open Subtitles | لا يوجد حاجة للخوف المستضعف يعض |
Erkekler de kendilerini müdafaa etmek için herşeyi yapar. Tırmalar, tekmeler, ısırır. | Open Subtitles | الرجل سيفعل أي شئ للدفاع عن نفسه يخدش، يضرب، يعض... |
Hani onlar bir geyiği ısırır ya sonra da... | Open Subtitles | تعلمين كيف يعض القراد الغزال وبعدها يصبح... |
Timsah ısırmaz ki. Bu küçük tatlı şeyden korktunuz mu? | Open Subtitles | التمساح لن يعض هل تخافون من هذا الصغير الجميل؟ |
Hayır, inekler ısırmaz. Üst kesici dişleri olmadığını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لا,إن البقر لا يعض نحن جميعا نعرف أنهم يفتقدون الأسنان العلوية |
"Ağzında bir kemik olan köpek, havlamaz ve ısırmaz. " | Open Subtitles | كلب معه العظم في فمه لا ينبح و لا يعض |
Yeterince kuvvetli ve genç bir timsah gibi ısırıyor. | Open Subtitles | انه قوى بما يكفى انه يعض مثل تمساح صغير |
Sadece dinleniyordum. Hey, çocuklar. Niye bir köpek Adamı ısırıyor? | Open Subtitles | يا رجال لماذا يوجد كلب هنا يعض الرجل؟ |
Bir dakika! Bir dakika! Bacağımı kim ısırıyor? | Open Subtitles | انتظر لدقيقة , من الذي يعض قدمي؟ |
Bizden bir blok ötede oturan ve sürekli kendini ısıran çocuğu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين ذلك الفتى ؟ الذي كان سيكن على مقربة منا؟ الذي كان يعض نفسه؟ |
O kocaman takma dişleriyle parmağımı ısırıp koparmasını istemedim. | Open Subtitles | لم أرده أن يعض أصابعى بواسطة أسنانه الاصطناعية الكبيرة |
Devenin üstündeki kısa adamın bile... dizinden köpek ısırdı. | Open Subtitles | بأن حتي الرجل القصير الجالس علي جمل يمكن أن يعض من الكلب |
Dışarıda iri yarı bir adam başka bir adamı ısırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أحتاج لإستدعاء الشرطة فهناك رجل ضخم يحاول أن يعض شخص ما |
Bir güreş sırasında, kimse Gaston gibi ısıramaz | Open Subtitles | و في مباريات المصارعة لا احد يعض مثل جاستون |
Boynuna bir yakalık geçirmeyi unutmayın. Dikişlerini ısırmasın. | Open Subtitles | لا تنس أن تضع مخروط حول رأسه كي لا يعض الأبرة |
Bu karıncalar ısırdığında, iki tarafı birleştirirler. | Open Subtitles | حين يعض هذهِ النملة مكان الجرح سيصبح كلا الجانبين سوية الأرتفاع |
ÖIü bir adam, yakın zamanda ölen bir kadını papyonunu nasıI ısırmış olabilir? | Open Subtitles | إذاً كيف رجل ميت يعض خانق إمرأة حية الآن ميتة ؟ |
Beni kıçımdan ısıracak. Hızına saygı göstermiyor mu? | Open Subtitles | إنه على وشك أن يعض مؤخرتي وتقول يهزأ من سرعتك؟ |
Köpek ısırınca Arı sokunca | Open Subtitles | عندما يعض الكلب عندما تلسع النحلة |
Siz çocuklar düşündüğünüz şeyi... yapmadan önce beni öldürmelisiniz... çünkü sinirlendiğim zaman, gerçekten çok sert ısırırım. | Open Subtitles | يا رفاق قتلي أفضل ... قبل أن تفعل ما كنت تفكر في القيام ... لأنه عندما أشعر بالغضب، ويمكنني أن يعض من الصعب جدا. |
Köpeğim onu besleyip sevmeme rağmen elimi ısırırsa onu terbiye etmeyeyim mi? | Open Subtitles | ... إذا كان هُناك كلب يعض يدى ... بعد ان اطعمته وداعبته هل يجب ان اسمح له بالتمادى ؟ |