Onu sana veriyorlar, ama sen içmiyorsun. | Open Subtitles | يعطوكِ الاقراص المهدِئة وانت لا تأخذينها |
Yeni davranış şekilleri göstermene yardım etmek için sana bir hayvan veriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون هذا الشيء حيث يعطوكِ حيوناً ليُساعدكِ في |
Sana kalacak bir ev, araba ve güzel kıyafetler veriyorlar bir süre sonra kendini şehirdeki sıradan bir kız gibi hissetmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | أعني أنهم يعطوكِ مكاناً تعيشين فيه وسيارة وبعض الملابس... |
Sana altın bakire başarı rozeti vermeliler. | Open Subtitles | يجب أن يعطوكِ شارة أستحقاق العذرية الذهبية. |
Sana daha fazla iş vermeliler. | Open Subtitles | يجب أن يعطوكِ أدوار إضافية. |
Sana daha fazla iş vermeliler. | Open Subtitles | يجب أن يعطوكِ أدوار إضافية. |
Kusacaksiniz. Bu yüzden o kovayi veriyorlar ya. | Open Subtitles | اوه ستفعلين , لذلك يعطوكِ الدلو |