"يعلم أنني" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğumu biliyor
        
    • biliyordu
        
    • biliyor ki
        
    • ettiğimi biliyor
        
    • bilir
        
    • olduğumu bilmiyor
        
    • olduğumu bilmesini
        
    • olduğumu biliyoruz
        
    • olduğumu bildiği
        
    Polis olduğumu biliyor. Öterse mahvolurum. Demek istediğim bu. Open Subtitles أنه يعلم أنني شرطي ، أن وشى بي ،فانني ميت لا محاله هذه وجهه نظري
    Onun için değerli olduğumu biliyor. Open Subtitles إنهُ يعلم أنني يمكن أن أكون ذا فائدة بالنسبة له
    Bu yüzden onu seçti. Bunu yapacak gücüm olmadığını biliyordu. Open Subtitles لذلك اختارها بدلا عني، كان يعلم أنني لن أملك القوة.
    Onu tuttum ve üzgün olduğumu söyledim. Bunu yapmak istemediğimi biliyordu. Open Subtitles ضممته ، وأخبرته أنني آسف وكان يعلم أنني لم أقصد ذلك
    Tanrı biliyor ki, ne sana ne de başkasına bunun için bir neden vermedim. Open Subtitles الله يعلم أنني لم أعطك او لغيرك سبباً كي تفعل هذا
    Korkunç bir şeydi. Tanrı bundan nefret ettiğimi biliyor. Open Subtitles كان شيئا فظيعا لكي أفعله الله يعلم أنني أكره أن أفعل ذلك
    Senin gibi maço erkeklere bayıldığımı harkes bilir. Open Subtitles الجميع يعلم أنني أحب الرجال الأقوياء مثلك
    Burada, seninle olduğumu bilmiyor ve bunu ona söyleyebilir miyim, bilmiyorum. Open Subtitles إنه لا يعلم أنني هنا معكِ, و... لا أعلم إذا كان هذا شيئاً يمكنني قوله له.
    Ancak aynı zamanda benim istediği tüm dev füzeleri elde edebilecek tarzda bir kız olduğumu bilmesini salık veririm. Open Subtitles لكن عليه أن يعلم أنني ذلك النوع من الفتيات التي بإمكانها أن تأخذ كل أنواع القذائف العملاقة التي تريدها
    Dönüp gitme konusunda iyi olduğumu biliyoruz. Open Subtitles أعتقد أن كلانا يعلم أنني جيد في الانسحاب
    Evli olduğumu biliyor. Şafaktan önce dönerim. Open Subtitles .إنه يعلم أنني متزوجة .سأعود قبل الفجر
    Bu hastanedeki herkes hamile olduğumu biliyor. Open Subtitles كل من في هذه المستشفى يعلم أنني حامل.
    Burslu olduğumu biliyor. Open Subtitles كان يعلم أنني كنت على منحة دراسية.
    Bana bunu verdi çünkü buraya gelip sana bunları söyleyeceğimi biliyordu. Open Subtitles لأعطيها لكَ لإنه يعلم أنني سآتي إلى هنا و أقول هذا
    O, kelimelerin efendisi gibiydi, ve benim şair olmadığımı da biliyordu. Open Subtitles لقد كان بارعًا في استخدام الكلمات، وكان يعلم أنني لستُ بشاعر
    Onu hapishaneye attırdığımı biliyordu. Bunu biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنني سحبت جميع السلاسل , كان يعلم ذلك
    Tanrı biliyor ki son zamanlarda bunu düşünmek için epey zamanım vardı. Open Subtitles الله وحده يعلم أنني حظيت بالوقت الكثير لأفكر بشأن ذلك مؤخراً
    93'teki rezaletten beri Oscar'ı protesto ettiğimi biliyor . Open Subtitles ! هو يعلم أنني قاطعت حفل الأوسكار كل عام منذ المأساة المُهينة عام 93
    Tanrı bilir ne kadar aptalca şeyler yaptım. Open Subtitles الله يعلم أنني قد قمت ببعض التصرفات الغبية
    Bu kadar eşcinsel olduğumu bilmiyor ama. Open Subtitles إنّه لا يعلم أنني شاذ بهذا القدر
    Dean, bana çok güveniyor ve onun güvenebileceği biri olduğumu bilmesini istiyorum. Open Subtitles العميد يعتمد علي وأريده أن يعلم أنني شخص يستطيع الوثوق فيه
    Sağ ol. Ama ikimiz de tuhaf biri olduğumu biliyoruz. Open Subtitles شكـــراً لكن كلينــا يعلم أنني شخص مخيف ومتعدي الحدود
    Bu saatte burada olduğumu bildiği halde niye hala beni arıyor? Open Subtitles إنه يعلم أنني هنا في هذا الوقت لماذا يتصل بي هنا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus