"يعيش تحت" - Traduction Arabe en Turc

• altında yaşayan
• altında yaşayıp
• altında yaşadığını
• yaşayan bir
• altında yaşıyordu
• yeraltında yaşayan

Banyan ağacının altında yaşayan bir kimse bile bir başkasının desteğine muhtaçtır.
التي يمكنها أن تهمل أساسها الإقتصادي. حتى أي شخص يعيش تحت شجرة راسخة يكون عالة

Bunu berbat edebilecek tek şey ise şehrin altında yaşayan çılgın bir bilim adamının intikam hırsı olabilirdi.
الشئ الوحيد الذي يمكن ان يفسد الامور هو ان يكون هناك عالم مجنون يراهن على الانتقام يعيش تحت المدينة

Charles'ın babası da köprü altında yaşayıp ayna olarak su birikintilerini kullanıyordur.
والد "تشارلز" ربما يعيش تحت جسر ويستخدم بركة الماء كمرآة له

Evimizin altında yaşayıp bizi zengin ediyordu.
يعيش تحت بيتنا ويُغني عائلتنا.

Bu sebeple kayıp bir kimlik altında yaşadığını öngörebiliriz.
لذا يُمكننا الإفتراض أنّه يعيش تحت هويّة مسروقة.

Eğer Dan Walsh'ın cesedinin bulunması kurbanımızın öldürülmesine neden olduysa o zaman en azından biri onun farklı kimlik altında yaşadığını biliyor olmalı.
إن كان اكتشاف جثة (دان والش) قد روّج لمقتل ضحيتنا، حينها على الأقل شخص آخر قد علم بأنه كان يعيش تحت هوية مفترضة

Bununla birlikte Adamcağız İngiltere Hukuku'nun koruma kalkanı altında yaşıyordu.
علاوة على ذلك ,كان تعيسا كان مازال يعيش تحت حماية القانون الانجليزى

Ancak 10 yıldır yeraltında yaşayan biri...
ثق بي ، فقط شخص واحد يعيش تحت الأرض لعشرة سنوات

Bu köşede edepsiz, rezil buzdolabının altında yaşayan...
في هذه الزاوية إنه مقرف ، إنه وسخ يعيش تحت الثلاجة

Aslında, eğer istersen biftek kamyonumun altında yaşayan bir eleman var. İkinizi tanıştırabilirim.
في الحقيقة، ثمّة شخصٌ يعيش تحت شاحنتي، يمكن أن أعرّفكما على بعض.

AIDS denen Demokles'in kılıcının altında yaşayan bir adam tanıyorum.
أنا أعرف رجلاً... يعيش تحت كارثة... ...

Ayrıca muhtemelen yeraltında yaşayan bir hayvan, bir kör fare olabilir.
ربما شيء آخر يعيش تحت الأرض، فأر بَندكوت.

Bir muşambanın altında yaşıyordu.
كان يعيش تحت خيمة والأحذية معلّقة صوب قدميه