"يعيش فى" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşıyor
        
    • yaşayan
        
    • yaşıyormuş
        
    • yaşayabilecek
        
    • karşısındaki dairede oturuyor
        
    Çok büyüktü, çok güzeldi, ve burada yaşıyor, bizim gölümüzde. Open Subtitles لقد كان كبيرا لقد كان جميلا، و يعيش فى بحيرتنا
    Lütfen iyi insanlar, acele etmeliyim. Bu kalede kim yaşıyor? Open Subtitles من فضلكم أيها الناس الطيبون , أَنا فى عجلة من أمرى من يعيش فى تلك القلعة ؟
    Walter Cronkite, New Jersey'de yaşıyor. Open Subtitles اوه , سيدى والتر كرونكيت يعيش فى نيو جيرسى
    Bir düşünsene, Moyez gibi yeraltında bir fare deliğinde yaşayan bir adam 15 milyon dolarlık hesap cüzdanıyla ortalıkta dolaşıyor. Open Subtitles فكر فى ذلك رجل مثل موياز يعيش فى المجارير تحت الأرض طوال الوقت يتجول ومعه 15 مليون دولار فى المصرف
    Babam tanır. Ben doğmadan önce bu şehirde yaşıyormuş. Open Subtitles أبى يعرف الكثيرين ، فقد كان يعيش فى هذه البلدة قبل أن أولد
    Şu zirvede 40 gün ve gece yaşayabilecek biri var mı? Open Subtitles أيمكن لأحد أن يعيش فى هذه القمه لأربعين يوما و ليله ؟
    Çok yaşlanmış olmalı. Bir karavan parkında yaşıyor. Open Subtitles رجل مسنا ً يعيش فى موقف للمقطورات أو فى مكان ما
    Brok on kilometre ötedeki büyük evde yaşıyor. Open Subtitles بروك, يعيش فى بيت كبير على بعد ستة أميال من هنا
    Brok on kilometre ötedeki büyük evde yaşıyor. Open Subtitles بروك, يعيش فى بيت كبير على بعد ستة أميال من هنا
    Karısı Carla Dean'le Georgetown'da yaşıyor. Karısı da avukat. Open Subtitles يعيش فى جورجتاون مع زوجتة كارلا دين وهى محامية أيضاً
    Berlin'de yaşıyor, niye taksiye binip havaalanına gitmiyor? Open Subtitles انه يعيش فى برلين يمكنه اتخاذ سياره اجره الى المطار
    Eğer bu teorilerden birisi bizim evrenimizi açıklıyorsa, diğer dört evrende kimler yaşıyor? Open Subtitles ثم من يعيش فى العوالم الأربعة الأخرى؟ نظرية الخيط بدت
    Ama babam hala burada. Kaliforniya' da yaşıyor. Open Subtitles و لكن أبى مازال هنا , إنه يعيش فى كاليفورنيا
    İsveçli fahişelerle gününü gün ettiği bir zevk sarayında yaşıyor. Open Subtitles يعيش فى مكان مبهج حيث ينغمس مع المومسات السويديات
    İkisi eyâlette yaşıyor, sadece biri L.A.'ta. Open Subtitles اثنان فقط يعيشون فى الولاية، لكن واحد فقط يعيش فى لوس انجيلوس
    O sadece kağıt üstündeki adresi. Gerçekte Mangwon mahallesinde yaşıyor. Open Subtitles هذا هو عنوانه فى الأوراق,أنه يعيش فى منطقة مانجون
    Sofya'da yaşayan bir Nazi ajanı. Open Subtitles وهو يعيش فى صوفيا, وهو عميل نازى . المجرمين
    Karısı ile birlikte Bethesda mahallesinde yaşıyormuş. Open Subtitles انه يعيش فى ضاحية فى بيثيسدا مع زوجته
    Şu zirvede 40 gün ve gece yaşayabilecek biri var mı? Open Subtitles أيمكن لأحد أن يعيش فى هذه القمه لأربعين يوما و ليله ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus