"يعيش معي" - Traduction Arabe en Turc

• benimle yaşıyor
• bende kalıyordu
• benimle yaşayan
• benimle yaşamak

Eric, 6. doğum gününü göremeden vefat etti. Eric her gün benimle yaşıyor.
إيرك لم يعش ليرى ميلاده السادس، و إيرك يعيش معي كل يوم.

Son bir aydır aslına benimle yaşıyor.
في الواقع إنه يعيش معي خلال الشهر السابق

Ben Leigh Anne Tuohy, oğlunuz Michael benimle yaşıyor.
اسمي ليا آن تويي و ابنك مايكل يعيش معي

Onlar ayrıydılar, boşanıyorlardı. Michael bende kalıyordu.
إنهم منفصلان ويتطلقان مايكل " يعيش معي "

Babam öleli üç hafta olmuştu ve ağabeyim hala bende kalıyordu.
مضت ثلاثة أسابيع منذ وفاة والدي, و مازال أخي (دان) يعيش معي.

Benim de hala benimle yaşayan Brennan isimli 39 yaşında bir oğlum var.
وانا لدي ابن عمره تسعه وثلاثون سنه إسمه (بيرنين) وهو مايزال يعيش معي في المنزل.

Benim babam aile mirasını çarçur etti, ve şimdi de benimle yaşamak zorunda.
والدي بدد ثروة العائلة والان عليه ان يعيش معي

Oğlum benimle yaşıyor.
يعيش معي ، حين يكون فى العمل

Çünkü babam şu anda benimle yaşıyor.
لأن أباك يعيش معي الان

Babam öldüğünden beri benimle yaşıyor.
إنه يعيش معي منذ أن توفي أبي

Birlikte yaşıyoruz. O benimle yaşıyor.
هو يعيش معي

- Junior benimle yaşıyor.
-جونير) يعيش معي )

- Mercedes'im var ve Dale isimli, 40 yaşında olan, hala benimle yaşayan bir oğlum var.
-واقود سيارة مرسيدس ... ولدي ابن عمره اربعون سنه اسمه (ديل) ألذي مايزال يعيش معي في المنزل.

Evet, onu da geçtim Leonard da kalkmış küstahça artık Penny ile evlenecekleri için benimle yaşamak istemeyeceğini söylüyor.
,وفوق كل ذلك لينورد) كان لديه الجراءة) لكي يقترح أن ,بما أن هو و(بيني) أصبحا مخطوبان فأنه لا يريد أن يعيش معي بعد الآن