Ama ne zaman gerçekleri hatırlamaya çalışsa gerçeğin şokuyla bayılıyor. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة يحاول تصحيح ذكرياته يغمى عليه من الصدمة للحقيقة. |
Heidi kanın adını duyunca bayılıyor artık görmesine bile gerek yok, fobisinde seviye atladı. | Open Subtitles | حسنا , هايدي يغمى عليه بمجرد سماع الدم ليس برؤيتها بعد الان بالحقيقة لقد طور رهابه |
Erkek orgazm anında bayılıyor. | Open Subtitles | الذكر يغمى عليه في لحظة النشوة. |
Her ay Hunnicker gazi maaşını alıp sızana kadar içiyordu ve böylece şahidin hazır oluyordu. | Open Subtitles | بمرّة واحدة في الشهر ، يقوم (هانيكير) بالتحقق من ضرائبه ويذهب ليفرط في الشرب حتّى يغمى عليه مما يعطيك عذر |
Bir dolu öksürüp şurubu içirip sızana kadar Breaking Bad izleyeceğim. | Open Subtitles | فهمت .. أجعله يشرب الكثير من دواء السعال اشاهد (بريكنج باد) حتى يغمى عليه |
Allahtan iyi arkadaşlarım varmış çünkü ilk bayılan kişi bendim. | Open Subtitles | ومن الجيد أني كنت حول اصدقاء جيدين لأنني كنت أول شخص يغمى عليه |
İlk bayılan bıçaklanır. | Open Subtitles | يغمى عليه سيتم طعنه |
Her zaman ki gibi bayılıyor fakat uzun sürmüyor. | Open Subtitles | يغمى عليه ولكن ليس لوقت طويل |
- İlk bayılan, biraları ısmarlar. | Open Subtitles | -أول من يغمى عليه يشتري الجعة |