Işık bir dalga olduğundan, iki ayrı frekans birbiriyle hiç etkileşmez. Uyum içinde şarkı söyleyen şarkıcılar gibi birlikte var olmalıdırlar. | TED | لإن الضوء عبارة عن موجة، ترددان مختلفان يجب أن لا يتفاعلا مع بعضهما البعض على الإطلاق، ينبغي أن تتناغم مع بعضها البعض فقط مثل مغنيين يغنيان في انسجام. |
Ben bugün ağacın arkasında şarkı söyleyen iki tane kumru gördüm. | Open Subtitles | رأيت عصفورين رقيقين يغنيان وراء الشجرة |
Geçen gece Bluebirds'de şarkı söyleyen iki genç gördüm. | Open Subtitles | حسنا، رأيت هذان الطفلان يغنيان في [ بلوبيرد ] الليلة الماضية |
Bir gün, annem ile babam birlikte ormanda şarkı söylerlerken büyük bir fırtına çıkmış. | Open Subtitles | أمي وأبي كانا يغنيان في الغابة و انفجرت عاصفة |
Bir gün, annem ile babam birlikte ormanda şarkı söylerlerken büyük bir fırtına çıkmış. | Open Subtitles | أمي وأبي كانا يغنيان في الغابة و انفجرت عاصفة |
Geçen gece, Bluebirds'de şarkı söyleyen iki genç gördüm. | Open Subtitles | [ رأيت هذان الولدان يغنيان في [ بلوبيرد |