"يغنّي" - Traduction Arabe en Turc

• şarkı
• söylettim
• ötmez
• şakıyor
• şarkısını

Amerikalılar da barlarda şarkı söylerler mi?
هـلّ الشعب الأمريكي يغنّي في الحانات أيضاً؟ فلقد نسيت

Bilirsin, ona dansettim, şarkı söyledim.
لكنّي جعلته يتحرّر من ذلك‪. ‬ أ تعلم، لقد جعلته يرقص و يغنّي‪.

Askerler, savaşa giderken şarkı söylerler insanlar ölünce de, şarkı söylenir.
يغنّي الجنود كما لو أنهم يزحفوا للمعركة وهناك غناء عند موت الناس

# Şarkıları yazdım ve tüm dünyaya söylettim #
*أكتب الأغاني التي تجعل العالم أجمع يغنّي*

Gece Silvia'nın yanında olmazsam bülbül ötmez
إذا لم تكن (سيلفيا) بجانبي في الليل، لا يغنّي العندليب

Çamaşır kamyonunun şoförü bir diğer odada bülbül gibi şakıyor.
سائق شاحنة الغسيل في الغرفة الأخرى يغنّي مثل الطيور

Babam da bana şarkı söylerdi, yüksek sesli ve ayarsız, fakat...
أبّي كان يغنّي لي، غير منسّق بصوت عالي وجدا، لكن. .

Örneğin, ben annesiyim, ama sadece iki kez şarkı söylerken duydum.
انا أمّه، على سبيل المثال لم أسمعه يغنّي إلا مرتين.

O günden sonra, Brennan bir daha şarkı söylemedi.
ومنذ ذلك اليوم، برينين لم يعُد يغنّي ابداً.

Ve ilk gün, bir saniyeliğine arkamı dönmüştüm ve kafamı çevirdiğimde Daniel orada penisini tutarak ve şarkı söyleyerek dikiliyordu.
وفي اليوم الأوّل، أشحتُ نظري لثانية وعندما نظرتُ إليه بعدها كان دانييل واقفاً يغنّي

İyi şarkı söylemese de eforunu beğendim
أعتقد أنه لا يغنّي بشكل جيد لكنّنا يجب أن نقدّر جهوده

İşi sana vermemizi yoksa bu gece şarkı söylemeyeceğini söyledi.
طلب إلينا إستخدامك وإلا لن يغنّي الليلة.

Opera, sırtından bıçaklanan birisinin kanı akacağına, şarkı söylediği yerdir.
الـ أوبرا هي، عندما يُطعن رجل ما في ظهره، فبدلاً من النزيف، هو يغنّي

Sonra bu pezevenk politikacılar bizler kusup öksürürken ve ölmek üzere sırtımızdan vurulmuşken şarkı söylüyorlar!
‫ثم يغنّي هؤلاء السياسيون الحقراء ‫بينما نتقيأ ونسعل ‫باعونا كي نموت

Baban şarkı söyleyince tufanın duracağına inandın mı?
هل تصدق والدُك بأن يمكنهُ أن يغنّي أغنية وتوقف المطر؟

Buna rağmen, onun kalbi şarkı söylüyordu.
بينما قلبه كان يغنّي طول الوقت

İşin tuhafı, Las Hurdes köylerinde hiçbir zaman şarkı söylendiğini duymadık.
"غريب، لكننا لم نرى أي شخص يغنّي في "لاس هورديز

Gece Silvia'nın yanında olmazsam bülbül ötmez.
إذا لم تكن (سيلفيا) بجانبي في الليل، لا يغنّي العندليب

Adam melek gibi şakıyor.
ذلك الرجل يغنّي كملاك

Birlikte dalarak bir ringa sürüsünü çembere alırken, diğeri beslenme şarkısını söyler.
يغوصون مجتمعين يحيطون بمدرسة الرنغة بينما واحد أو أكثر يغنّي أغنية الطعام المعتادة