Ve fotoğraflarımla okyanuslar için Çok geç olmadığı mesajını vermek istiyorum. | TED | ومن خلال تصويري، أريد أن أنشر رسالة وهي: لم يفت الوقت لحماية محيطاتنا. |
Şarkının evrensel mesajı tüm sınırları aşan... kendimizi yenilemeyi... Çok geç olmadığı umuduyla... hatırlatan bir vurgu. | Open Subtitles | إنها رسالة عالمية تعبر كل الحدود وتعطي الفرد الأمل إنه لم يفت الوقت بعد |
Sınırları aşar ve daha iyi olmamız için Çok geç olmadığını bize hatırlatır. | Open Subtitles | وتعطي الفرد الأمل إنه لم يفت الوقت بعد للتحسين من أنفسنا |
Bugün bütün olanlar, olmaya devam edenler, hiçbir şeyi değiştirmek için geç değil. | Open Subtitles | كل شىء حدث اليوم ، ما زال يحدث لم يفت الوقت بعد لتغير هذه المسرحيه |
İnanın bana. Yeniden başlamak için asla geç değildir. | Open Subtitles | يجب ان تصدقنى,لم يفت الوقت لكى نبدأ من جديد |
- Kız onda. - Fakat hala geç değil. | Open Subtitles | ـ الفتاة بحوزته ـ لكن لم يفت الوقت |
Kontrolü yeniden ele geçirmek için fazla geç değil. Tekrar yapılanma için, daha önce bana söylediğin her şey... | Open Subtitles | أنه لم يفت الوقت لإستعادة التحكم وإعادة بناء دولتكم وكل شيء قلته لي سابقاً |
İstediğin kişi olabilmen iççin Çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الوقت لتكون الشخص الذي ولدت لتكونه |
Size bir şey söyleyeyim. İyi bir ebeveyn olmanın sırlarını öğrenmek için Çok geç değil. İkiniz için de. | Open Subtitles | دعاني اخبركما شيئاً, لم يفت الوقت على تعلم بعض مهارات التربيه, جميعكما |
Tamam, unutmayalım diğer hediyeleri seçmek için Çok geç değil. | Open Subtitles | حسناً، دعونا نبقي في ذهننـا انه لم يفت الوقت لأختيار جائزة اخرى |
(Alkış) Önemli olan konu, Çok geç değil. | TED | تصفيق اذا هنا لم يفت الوقت بعد. |
- Nerdeyse 7 oldu - Çok geç değil. | Open Subtitles | ـ السابعة تقريباً ـ لم يفت الوقت |
Doğru kararı vermek için Çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الوقت للقيام بالقرار الصحيح |
- Şimdi artık Çok geç. - Hayır, Çok geç değil. | Open Subtitles | الآن الوقت قد فات - لا , لم يفت الوقت بعد - |
Çok geç değil leydim. Geri dönebiliriz. | Open Subtitles | لمْ يفت الوقت يا سيدتي، يمكننا العودة. |
Ama şansımızdan, Çok geç değil. Gel. | Open Subtitles | ولكن لحسن الحظ لم يفت الوقت هيّا بنا |
Lütfen baba. Çok geç değil. | Open Subtitles | من فضلك، يا أبي لم يفت الوقت بعد |
"Büyümek ve özel olmak için asla geç değildir." | Open Subtitles | لم يفت الوقت بعد لتكبر وتغدو مميزاً |
Bir değişiklik yapmak için asla geç değildir. | Open Subtitles | لم يفت الوقت لإحداث تغيير. |
Kendi ödülünü almak için hala geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الوقت كي تحصل على كأس خاص بك |
Küçük, mutlu elfin filmini izlemek için fazla geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الوقت لترى فيلما عن قزم سعيد |