Aileleri her hareketimizi dikkatle inceliyor olacak bence fazladan hazırlanma en iyisi diyorum | Open Subtitles | الأباء يفحصون بدقّة كل تحركاتنا لذا أجده إستعداداً أكثر من اللازم, صحيح؟ |
Polisler siz sersemlerin bıraktığı tüm doküman ve haritaları inceliyor. | Open Subtitles | رجال الشرطة يفحصون كل الخرائط والوثائق التي تركتموها خلفكم أيها الحمقى |
Ruhsatı yok. Salinas'ı arıyorlar. | Open Subtitles | لا تسجيل إنهم يفحصون مع ساليناس |
Konteynırları tarayarak radyasyon izi arıyorlar. | Open Subtitles | يفحصون الحاويات لإشعاعات نووية |
Henüz bir şey yok. Hâlâ kayıtlara bakıyorlar. Rıza işbirliği yapıyor gibi. | Open Subtitles | لاشئ بعد ، ولكنهم يفحصون السجلات ، وريز يعاونهم |
Lisedeli dosyalarına bakıyorlar notları için. | Open Subtitles | إنهم يفحصون ملفاتهم لنسخ مدرسته الثانوية. |
Reinette'in beynini neden tarıyorlardı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفان لم كانوا يفحصون عقل رينيت ؟ |
Merkezde, kayıtları tarıyorlar herhangi bir numara, bağlantı ya da adres bulmak için. | Open Subtitles | في مركز الشرطة يفحصون السجل لأي أرقام إضافية معارف، عناوين |
Dulles'taki veri merkezini kontrol etsinler diye sistem yöneticileri görevlendirdim. | Open Subtitles | لقد جعلت مدراء النظام في مركز البيانات في (ديلس) يفحصون هذا الخادم مرة ثانية |
Adli Bilişim zarfı inceliyor. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}الأخصائيون الجنائيون يفحصون المغلف |
Adli tıp kanı inceliyor. | Open Subtitles | الجنائيّون يفحصون الدم الآن. |
Teknisyenler otel odasını ve Thaulow'un evini inceliyor. | Open Subtitles | التقنيين يفحصون غرفة الفندق ومنزل (تالوف) |
Hâlâ ipucu arıyorlar. | Open Subtitles | ما يزالون يفحصون الأدلّة. |
Sam Barlow'un bagajında, doktorun çantasında bulunanlar: kanlı bir neşter, parmak izlerini arıyorlar. | Open Subtitles | النتائج على حقيبة الطبيب في صندوق سيّارة (سام بارلو)، بها مشارط دمويّة. إنّهم يفحصون الآن عن البصمات. |
Parmak izlerini arıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يفحصون بصماته. |
Valflere bakıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يفحصون الصمامات |
Reinette'in beynini neden tarıyorlardı, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفان لم كانوا يفحصون عقل رينيت ؟ |
- Kaptan, gemimizi tarıyorlar. | Open Subtitles | - سيدي، انهم يفحصون سفينتنا |
Dulles'taki veri merkezini kontrol etsinler diye sistem yöneticileri görevlendirdim. | Open Subtitles | لقد جعلت مدراء النظام في مركز البيانات في (ديلس) يفحصون هذا الخادم مرة ثانية |