Ailemin gurur duyacağı biri olmak istedim. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لقد اردت فقط ان اصبح شخص يفخرون به والداي |
Bu olayı eserinden gurur duyan bir sanatçının jesti olarak nitelendirmek imkansız mıdır? | Open Subtitles | أليست قبلته علامة توقيع فارقة؟ كالتي يضعها الفنانون على أعمالهم الفنية التي يفخرون بها |
Ben yaptıkları işten gurur duyan insanlardan hoşlanırım. | Open Subtitles | أنا احب الناس الذين يفخرون بأي شيء يعملوه |
Ölmeden önce çocuklarımın gurur duyacağı bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | قبلَ أنْ أموت، سأفعلُ شيئًا يجعل أبنائي يفخرون به. |
Söyledikleri şey bu. gurur duydukları şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يقولونه هذا ما يفخرون به |
Köklerini anlayıp, kökleriyle gurur duymalılar. | Open Subtitles | عليهم أن يفهموا تراثهم و يفخرون به |
En azından birşeyden gurur duyuyorlar. | Open Subtitles | على الأقل لديهم ما يفخرون به |
gurur duymak? Senden mesela, değil mi? | Open Subtitles | لديهم ما يفخرون به؟ |
Ailem daha çok abimle gurur duyar. | Open Subtitles | ان أهلي يفخرون بأخى أكثر |
Yaptıkları işten gurur duyuyorlar. | Open Subtitles | يفخرون بها في عملهم |
Fakat, bu odada Yuan kuklası olan ve bundan gurur duyan kişiler var. | Open Subtitles | ...لكن كل من في هذه الغرفة يفخرون بكونهم ! (دمى لــ (اليوان |