"يفلح الأمر" - Traduction Arabe en Turc

    • işe yaramadı
        
    • işe yaramazsa
        
    • işe yaramıyor
        
    • Yürümedi
        
    • İşe yarıyor
        
    • Bu işe
        
    • işe yaramaz
        
    • işe yaramayacak
        
    • işe yarar mı acaba
        
    Ama işe yaramadı çünkü çok ağırım ve lamba kırıldı. Open Subtitles لكنه لم يفلح الأمر لأنني ثقيل للغاية و أنكسر المُصباح؟
    New York'a taşındım ama hiçbiri işe yaramadı ve ben de aktris olmayı denedim... orada da yemek düzeni sayesinde 50 kilo aldım. Open Subtitles لقد انتقلت إلى نيويورك لكن لم يفلح الأمر فحاولت بعدها أن أصبح ممثلة. وعانيت من اضطراب فى التغذية حيث ازداد وزنى20 رطل.
    Eğer işe yaramazsa bile bölmeye girmek için yeterli zamanın kalıyor. Open Subtitles انظروا, إذا لم يفلح الأمر فلديكم متسع من الوقت لتصلوا إلى غرف الركود
    Yoksa işe yaramıyor. Open Subtitles عدا أنه يجب أن يكون معك كمية هائلة من المال وإلا فلن يفلح الأمر
    Ama Yürümedi, ben de tekrar başladım. Open Subtitles لكن,تعلم.. لم يفلح الأمر,لذا بدأت ثانية من الخدوش
    İşe yarıyor değil mi? Seni o gönderdi, değil mi? Open Subtitles وعندما لا يفلح الأمر يدفعك لقتلي
    Ama eğer bu işe yaramazsa ve ben seni yıkarsam... Open Subtitles لكن أن لم يفلح الأمر وأنا كشفت غطائك 000
    Bu sektörde heteroseksüel olmak işe yaramaz. Open Subtitles حاولت أن أكون طبيعي في هذا المجال ولم يفلح الأمر
    Amy'yi farelikten kurtarmak için kullandım ama işe yaramadı. Open Subtitles لقد حاولت استخدامه لكي أرجع هيئة آمي من شكلها كفأر ولم يفلح الأمر
    Ama işe yaramadı. Bol bol krem sürdüler ve daha kötü oldu. Open Subtitles لم يفلح الأمر, قامو بدهن كمية ملطف كبيرة ليجعلوا الأمر يستحق
    Sen haklıydın. Polis tarzı işe yaramadı. Open Subtitles لقد كٌنتَ مٌحقاً لن يفلح الأمر من وجهة نظرها كشٌرطية
    İşe yaramazsa Giles'ın öğrenmesine bile gerek yok. Open Subtitles وإذا لم يفلح الأمر فلا يجب أن يعرف جايلز عن ذلك
    İşe yaramazsa tekrar gelmesini söylemiştim. Open Subtitles طلبت منها العودة إن لم يفلح الأمر
    Ama günü özel yapmak için çok fazla baskı oluyor ve hiç işe yaramıyor. Open Subtitles فقط هناك ضغط كبير لجعل هذه الليلة مميزة، ولم يفلح الأمر ابدا
    Ancak benim yolumu denemek işe yaramıyor, Sam. Open Subtitles تعرف , بفعلها على طريقتي لكن لم يفلح الأمر يا سام
    - Öyle mi? - Yürümedi. Open Subtitles لا لم يفلح الأمر
    Yürümedi. Open Subtitles ولم يفلح الأمر.
    İşe yarıyor mu? Open Subtitles هل يفلح الأمر ؟
    İşe yarıyor mu Stefan? Open Subtitles هل يفلح الأمر يا (ستيفان) ؟
    Bu işe yaramaz. Muhitin her yerindeydik. Open Subtitles لن يفلح الأمر لقد كنا في جميع الأرجاء
    İşe yaramayacak dostum. Ben Hindistan'da büyüdüm. Open Subtitles ..لن يفلح الأمر يا صاح , لقد ترعرعت في الهند

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus