Ben çoktan yazdım ama adını yanlış yazmışsın bu yüzden kabul etmediler. | Open Subtitles | لقد كتبت لهم واحدة، لكنك أخطأتَ في كتابة إسمكَ، لذا لم يقبلوها. |
Yine de kabul etmeyecekler, böylece tehlike de yok. | Open Subtitles | أنهم لن يقبلوها على أي حال لذلك ليس هناك مجازفة |
Aile bilgileri olmadan, onu kabul etmezler. | Open Subtitles | لن يقبلوها بدون تاريخ طبي للعائلة |
Budapeşte'deki manastır kabul için para istedi, tek kuruşu yoktu. | Open Subtitles | في "بوخارست" طلبوا منها مالاً حتى يقبلوها ولم تكن تملك أي مال |
Parmak izlerini kabul etmiyor. | Open Subtitles | الطبعة على العوامة لن يقبلوها |