Kurduğu ağda bekleyen her örümceğin ağına yaklaşan başka bir örümceğe karşı saldırganlaşması beklenir ama bunlar öyle değil. | Open Subtitles | أيّ عنكبوت مستقرّ على شبكته قد يردّ بعدوانيّة تجاه عنكبوت آخر يقترب منه. لكن ليس هؤلاء. |
Bu yıldızların yolunu izleyerek astronomlar, bu harekete sebep olan şeyin, yeterince küçük ve ağır, büyük bir kara delik olduğu sonucuna vardılar- ışık dâhil, yanına çok yaklaşan herhangi bir şeyi içine çekebilecek yoğunlukta olan bir obje. | TED | بتتبع مسار هذه النجوم، توصل علماء الفلك لنتيجة أن الشيء الوحيد الصغير والثقيل القادر على التسبب في هذه الحركة هو ثقب أسود هائل جداً وهو شيء كثيف جدًا لدرجة أنه يمتص أي شيء يقترب منه حتى الضوء. |
Kimsenin yaklaşamayacağı bir adam bir kadın avcısı. | Open Subtitles | لايمكّن لرّجل ان يقترب منه. للمرآة اسهل. |
Kimsenin yaklaşamayacağı bir adam, bir kadın avcısı. | Open Subtitles | لايمكّن لرّجل ان يقترب منه. للمرآة اسهل. |
Tek bir devin bile ona yaklaşmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | لا تدعوا اي عملاق يقترب منه |
Tek bir devin bile ona yaklaşmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | لا تدعوا اي عملاق يقترب منه |
Tabir-i caizse her dokunduğuna elektrik veren manyetik bir yapısı vardı. | Open Subtitles | وجوده من النوع الساحر الذي يسحر كل من يقترب منه |
Fakat bu bile, yaklaşan tehlikeyi görmesine yetmiyor. | Open Subtitles | ولكنه لا يرى الخطر الذي يقترب منه |
İlk defa ona yaklaşan birini ısırmıyor. | Open Subtitles | إنها أول مرة إنه لا يعض أحداً يقترب منه |
Onun yanına yaklaşan herkesi ve herşeyi harca. | Open Subtitles | أُقتلى كل من يقترب منه |
Ona yaklaşan herkesi yok edecek. | Open Subtitles | سوف يشوه أي شخص يقترب منه |
Tabir-i caizse her dokunduğuna elektrik veren manyetik bir yapısı vardı. | Open Subtitles | وجوده من النوع الساحر الذي يسحر كل من يقترب منه |