"يقذف" - Traduction Arabe en Turc

    • atıyor
        
    • atarken
        
    • kusuyor
        
    • boşalmak
        
    • atacak
        
    • fırlattı
        
    • boşaltır
        
    • Boşalacak
        
    • boşalıyor
        
    • boşaldıktan
        
    Biri sırıklara koşuyor ve topu atıyor. Open Subtitles احدهم يجري ناحيه الثلاث عصي و يقذف الكره
    O bıçakları atarken orada dur. Open Subtitles ستقف مكانك بينما يقذف هو السكاكين
    Ama artık zehirli artıklarını havaya kusuyor. Open Subtitles الذي يقذف الآن كتلاً نارية كبيرة في الهواء
    Evet, "boşalmak" tek başına bir fiil olarak da kullanılabilir. Open Subtitles نعم ، لكن " يقذف " من الممكن أن تستخدم كفعل أيضاً
    - Hiçbir satıcı 100.000 dolar değerindeki malı atacak kadar salak olmaz. Open Subtitles لا يوجد تاجر مخدرات غبى كفاية أن يقذف بضاعة بقيمة 100 الاف
    Bundan daha beteri donunu duşakabinin üzerinden kafama doğru fırlattı. Open Subtitles ‫ولينهي الأمر... ‫يقذف بملابسه الداخلية لي ‫من على باب الحمام
    "Birleşme esnasında erkek sperm boşaltır vajinyanın içine." Open Subtitles وخلال الممارسة الرجل يقذف المني داخل الفرج
    O bakışı biliyorum. Boşalacak. Open Subtitles أعرف تلك النظرة سوف يقذف
    İsa birinin ağzına boşalıyor sanki. Open Subtitles إن صوته أشبه بالمسيح و هو يقذف في فم احد ما
    Jiz-mopper'ın işi her adam boşaldıktan sonra ortalığı temizlemek. Open Subtitles عمل منظفوا المنيء هو تنظيفه بعد كل شخص يقذف
    Yarım blok boyunca onu taşıyor... 3 metre yüksekliğinde duvardan aşağı atıyor beynine silah sıkıyor? Open Subtitles و أنه يقذف به من ارتفاع 6 طوابق و أن يقتله بالبندقية
    Sonra onları vuruyor derilerini yüzüyor ve her cesedi farklı bir nehire atıyor. Open Subtitles يسلخهم ثم يقذف بهم كل جثة فى نهر مختلف
    Tabii, tabii. Bizim yaşlı kaçık yumurta atarken ve camları pisletirken yakalanmış. Ailesi yakalamış. Open Subtitles جيريكو) الكبير، أمسكوه وهو يقذف البيض) ويضع الصابون على النوافذ، اأبويه عاقباه
    Angel'ı kızı aşağı atarken görmüşler ve sonrasında mayhem'e doğru kaçmış. Open Subtitles لقد رأوا (انجيل) يقذف بـِ (كييشا)، وذلك حوّل الموقف من مشادات كلامية إلى أذى متعمد
    Ateşliyor sonra Kargaşa kalabalığın üstüne kan kusuyor ve bu da kan. Open Subtitles و بعدها (مايهم) يقذف الدم على الجمهور و ها هو الدم
    Hâlâ kusuyor. Open Subtitles اوه , انه مازال يقذف
    Peki biri gözlerine boşalmak isterse? Open Subtitles ماذا لو أراد أحدهم أن يقذف على وجهكِ؟
    "boşalmak" ne demek? Open Subtitles ما معنى يقذف
    Karanlıktan yararlanıp gizli botu İngiliz filosuna yakın bir yere getirip füzeyi Çin'e atacak. Open Subtitles سيضع القارب الذى لا كشفه الردار قرب الاسطول البريطانى و يقذف الصاروخ على الصين
    Bir olay göktaşlarını ve kuyruklu yıldızları fırlattı. Open Subtitles حدثٌ يقذف بالكويكبات والمذنّبات
    Tanrı O'nun gücünü ve şehvetini görür.. ve spermlerini Ganges'in içine boşaltır. Open Subtitles فلمّا رأت الآلهة حيويّته وفحولته اقترحوا أن يقذف منيه في نهر (الغانج)
    O bakışı bilirim. Boşalacak. Open Subtitles أعرف تلك النظرة سوف يقذف
    Adam dövüyor ama erken boşalıyor. Open Subtitles لكنه يقذف بسرعة
    Dinle, bir erkeğin en güvenilir olduğu zaman boşaldıktan hemen sonrasıdır ve ben şuanda tamamen dürüstlük istiyorum, o yüzden lütfen. Open Subtitles اسمعي، لأكون أكثر صدقاً الرجل فقط لم يقذف بعد وأريد بأمانة أن تكملي معه الآن، لذا من فضلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus