Birbirlerine güven içinde yatakta iyi vakit geçiriyorlar. | Open Subtitles | لذا فهما يؤكدان لبعضهما كل فترة أنهما يقضيان وقتاً جيداً |
Selam, Al. Melman ve Gloria adanın diğer tarafında iyi vakit geçiriyorlar. | Open Subtitles | آل، ميلمان وغلوريا هناك يقضيان وقتا جميلا |
Bütün günü o boynuzlu canavarla konuşarak geçiriyorlar. | Open Subtitles | أنهما يقضيان طوال اليوم يتحدثان إلى ذلك الماعز الأسود. |
Onunla sizin adam son zamanlarda birlikte çok zaman geçiriyorlardı. | Open Subtitles | هو ورجلكما... كانا يقضيان وقتاً طويلاً معاً في الآونة الأخيرة. |
Aslında daha basit yolu iki çeteyi de birbirine düşürmesidir. | Open Subtitles | حسناً، سيكون أسهل لو استطعت جعلهما يقضيان على بعضهما البعض. |
- Birlikte çok iyi zaman geçiriyorlar. - Bu kez burnuma barut kokuları geliyor. | Open Subtitles | و يقضيان وقتا طويلا معا - هذه المرة أشم رائحة الغدر - |
Çok fazla beraber zaman geçiriyorlar. | Open Subtitles | إنهما يقضيان وقتا طويلا مع بعضهما. |
Ohh, Phoebe halalarıyla muhteşem vakit geçiriyorlar! Rachel'ın ise şimdiye kadar yardımı dokunmadı. | Open Subtitles | ( إنهما يقضيان وقتا ممتعا مع عمتهم ( فيبي العمه ( راتشل ) لم تساعد |
Mike ve Kitt, birlikte çok zaman geçiriyorlar. | Open Subtitles | مايك) و(كيت) يقضيان) الكثير من الوقت معا |
Zamanlarının yaklaşık olarak yarısını burada geçiriyorlar. | Open Subtitles | يقضيان قرابة نصف الوقت هُنا |
Bash ve Mary rutinlerinin aksine şarap mahseninde zaman geçiriyorlar. | Open Subtitles | كان (باش) و(ماري) يقضيان فترة غير عادية من الوقت في مخزن النبيذ. |
Her neyse, Brian ile çok vakit geçiriyorlar işte. Ciddi misin? | Open Subtitles | (على كل حال، هو و(براين يقضيان الكثير من الوقت معا |
Willow onlardan biri. Aynı zamanda beraber vakit de geçiriyorlar... | Open Subtitles | (ويلو) واحدة منهم هما أيضاً يقضيان الوقت معاً... |
Ya da çok iyi vakit geçiriyorlardı. | Open Subtitles | ويمكن أنهما كانا يقضيان وقتا ممتعا |
Aslında daha basit yolu.. ..iki çeteyi de birbirine düşürmesidir. | Open Subtitles | حسناً، سيكون أسهل لو استطعت جعلهما يقضيان على بعضهما البعض. |