"يقع تحت" - Traduction Arabe en Turc

• altında

O iyi bir adam, Daniel. Sadece çok fazla baskı altında.
أنه رجل جيد , دانيال ولكنه يقع تحت الكثير من الضغط

Sence iğne sol elinin altında mı, yoksa sağ elinin altında mı?
أتظن أن المسمار يقع تحت يدك اليسرى أم تحت اليمنى؟

Kanıt, inanıyorum ki, Kamelya'nın altında bulunuyor.
ا اعتقد ان البرهان على ذلك يقع تحت الأستراحة,

Ben, soğuk parmağı gölgesinin altında kalan her şeye hükmeden ölüm meleği değil miyim?
أولستُ الحصّاد العابس الذي يهلك إصبعه البارد كلّ ما يقع تحت ظلّه؟

O ve yavrularının birkaç ay içinde hızlıca yağ depolamaları gerekiyor ve hayatta kalmaları, ayaklarının altında ne olduğuna bağlı.
تحتاج ودياسمها إختزان الطاقة سريعاً خلال الأشهر القليلة المقبلة وفُرص نجاتهم مرهونةٌ بما قد يقع تحت أقدامهم

Ama yine de müvekkilim bekar bir kadınla bir kere buluştuğu için zan altında kalıyor.
بينما موكلي يقع تحت شبهة مرافقته لمرةً واحدة مرأة متزوجة

Sahip olduğumuz ülkenin yüzde 50'si, tüm yasal yetkilerin olduğu, istediğimiz herşeyi yapmaya hakkımız olan kısım denizin altında yatıyor ve bu yüzde 50'lik kısıma kıyasla Mars'ı gösteren daha iyi hariyalarımız var.
هذا البلد لديه السلطة القضائية الكاملة لفعل أي شىء يريده يقع تحت البحار ونحن لدينا خرائط لكوكب المريخ أفضل من تلك المتاحة لهذه البحار

Her Go oyunun altında yatan bir şekil ve düzen var.
إلا ان لها اصل يقع " تحت كل خطوة بلعبة " جو

Babanızın görevlendirme maddelerinin tam altında.
هذا يقع تحت الشروط التي وضعها والدكما

Tabii bir de dosya kapama oranımızın, stratejistin yeni belirlediği minimum sayının altında oluşuna...
وأنّ مُعدّل إغلاقنا القضايا يقع تحت خانة "واحد - ب - ب"

- Hadi ama. - Beli göbek deliği altında.
لاحظوا أن الحزام يقع تحت السرة

Eric ruh çağıranların kontrolü altında.
إريك يقع تحت تأثير مستحضرة الأرواح.

- Bunlar toplumun baskı altında olduğunun işareti.
-إنها علامة تدل على أن المجتمع يقع تحت الضغط

Büyümün altında kural olmayacak.
يقع تحت تأثيري لا توجد قوانين.

Anlaşılan Şerif Yardımcısı Houghton epey stres altında.
يبدو أن المأمور يقع تحت ضغط كبير

(Kahkahalar) SJ: Bence sağ elimin altında. KB: Sağ elinin altında olduğunu mu düşünüyorsun?
(ضحك) أعتقد أن المسمار يقع تحت يدي اليمنى كيث بارى: أتظن أنه يوجد تحت يدك اليمنى؟

Kilisenin altında bir mezar var.
ثمّة قبر يقع تحت الكنيسة

Baban büyük stres altında.
إنه يقع تحت ضغط كبير.

Yüzeyin altında neyin olduğu ise bir gizemdir.
ما يقع تحت سطحه لغز

John'un baskı altında olduğunu biliyorum.
أعرف أن (جون) يقع تحت ضغط