Yaşlanan profesyonel golfçu, sopa taşıyıcısına aşık olur, ortalık karışır. | Open Subtitles | محترف هرم يقع في غرام مساعده، وكل شيء ينهار منذئدٍ |
Benim gibi bir adamın aşık olmasının büyük bir hata olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ,لقد كنت اعرف انه خطأ شنيع ان يقع في الحب رجل مثلي |
Planım bu kişiyi kendime aşık etmek sonra da kalbini kırarak onu mahvetmek. | Open Subtitles | اخطط لجعل هذا الشخص يقع في حبّي ثم أقوم بتدميره ثم أحطّم فؤاده |
Ted âşık olur, Aşk, Ted'e güzel bir kazık atar. | Open Subtitles | تيد يقع في الحب .. الحب يرفس تيد .. انتهت القصة |
Hiç âşık olmamış. Yani gerçek anlamda aşk. | Open Subtitles | فهو لم يقع في الحب قط لم يعرف الحب الحقيقي |
Ulaşmaya çalıştığım yer, Omo'nun uzak batı tarafında yer alıyor. | Open Subtitles | المكان الذاهبين إليه يقع في جهة غربية بعيدة عن النهر |
yer çekimine karşı gelmek ve altımdaki havanın, vücudumun ağırlığına aşık olduğu hissi arasında bir yerde bu an. | TED | ما بين الارتفاع عكس الجّاذبية والشّعور بأنّ الهواء من تحتي يقع في حبّ ثِقلِ جسدي. |
Meydanlara çıkmak için, yaşam inancını tekrar tutuşturmak için kendi başına yeterince uzun oturmak için ve böylece yaratılış sürecine aşık olmak için bir fırsattı. | TED | كانت فرصة لينبثق، ليحيي قوة الحياة مرة أخرى، ليظل مزيدا من الوقت مع نفسه وبذلك يقع في حب التواصل الكامل مع الكون. |
Bir gün iyi bir adam ona aşık olur ve onunla evlenir. | Open Subtitles | ويوما ما، وبضربة حظ: رجل لطيف يقع في حبها ويتزوجها |
"Edward Pengelley, aşık olacak türden bir insan değil ki!" | Open Subtitles | " ادوارد بينغيللي ليس الرجل الذي يقع في الحب " |
kimseyi birine aşık edemem, hatırladın mı? | Open Subtitles | خطأ لا يمكنني أن أجعل أحداً يقع في الحب، هل تذكر؟ |
Birçoğunuz asla aşık olmayacak ve evlenememe korkusuyla yanlız başına ölüp gidecek. | Open Subtitles | معظمكم لن يقع في الغرام. وسيتزوج بدافع عدم الموت وحيداً. |
Tamamen evcimen biri, ama kime aşık olacağı konusunda yardım edemiyorsun işte. | Open Subtitles | حقيقة, انها مخلصة, لكن لا يمكن تساعد من يقع في حبها |
Dinle. Senin gibi duygusal bir erkek ancak çok özel bir kıza aşık olmuş olabilir. | Open Subtitles | . اصغي , اي رجل حساس مثلك يقع . في الحب مع فتات غاية في الأهمية |
Hep de bir gün bana âşık olma ihtimali olan bir adama âşık olmak istemişimdir. | Open Subtitles | لأنني لطالما حلمت بإيجاد شاب يتمنى بأن يقع في حبي يوماً من الأيام |
Belki de Fransa'nın bir sonraki başkanı ya da Avrupa prenslerinden biri unni'ye ilk görüşte âşık olur ve ona evlenme teklif eder. | Open Subtitles | ربما رئيس فرنسا القادم او أحد أمراء أوروبا.. قد يقع في حب أوني من النظرة الأولى ويطلب يدها للزواج.. أوني = اختي الكبرى |
İnanamıyorum. Buna inanamıyorum. Ona âşık olacak bir erkek olamaz. | Open Subtitles | لا اصدق ذلك, لا يوجد رجل لا يقع في حبها |
Nasıl âşık olmaz ki? Biz, onun aradığı her şeyiz. | Open Subtitles | كيف لا يقع في غرامنا ، نحن كل شئ يتطلع إليه |
Maggie'yle tanışan her erkek ona deliler gibi âşık oluyor. Sorun da bu zaten. | Open Subtitles | أعني ، كل رجل يقابلها يقع في حبها بجنون ، وتلك هي المشكلة |
Bana âşık olmasını sağlamalıyım. Sonuçları etkilemiş olmalı. | Open Subtitles | يُفترض بي جعله يقع في حبي، لا بدّ أنّها شوّهت النتائج |