"يقولون إن" - Traduction Arabe en Turc

    • derler
        
    • söylüyorlar
        
    • olduğunu söylerler
        
    derler ki bir şeyi yeterince ısrarlı hayal edersen gerçekleşir. TED حسنا، يقولون إن حلمت بشيء بشكل صادق فسيأتي إليك.
    Ama bazıları iki insanın karşılaşmasına kaderin oyunu derler. Open Subtitles لكنهم يقولون إن الزوجين المتفاهمين هما من يتقابلان بترتيب القدر
    Evet, "sırlar kuşaklar boyu geçmeli" derler. Open Subtitles حسنا؛ إنهم يقولون إن الأسرار يجب أنت تنتقل
    Eğer bu olursa ve annem bizi nehirden götürürse hükümet gelip teknemizi alabileceğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إن حدث ذلك وانتقلت بنا أمي عن النهر تستطيع الحكومة أن تأتي وتأخذ قاربنا
    Ama en çirkin işin, zevk anı olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles لكنهم يقولون إن أبشع أنواع الوظائف هى التي بها أكثر لحظات السعادة
    Bilirsin, durgun suların derin olduğunu söylerler. Ben seninkinde yüzmek istiyorum. Open Subtitles يقولون إن المياه الساكنة تكون دائماً عميقة وأنا أريد أن أسبح في مياهك
    Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer derler. Open Subtitles حسناً، يقولون إن الطريق إلى قلب رجل هي عن طريق معدته.
    derler ki, birisi öldüğünde sırları da onlarla birlikte gömülür. Open Subtitles يقولون إن مات أحد ما فإن أسراره تُدفَن معه
    Kafan karışık değilse, yeterince düşünmüyorsun demektir, derler. Open Subtitles حسناً، إنهم يقولون إن لم تكوني حائرة فهذا يعني أنكِ لا تفكرين بما فيه الكفاية.
    derler ki bir adam hayatini, migferinin siperligi kapali halde yasarsa genelde yan taraflarindaki düsmanlarini görmez. Open Subtitles يقولون إن خاض الرجل حياته كلها و هو معتمر خوذة القتال فلن يشاهد
    Ama derler ki ilk günden bir arkadaş edinirsen iyi gidiyorsun demektir. Open Subtitles ولكن يقولون إن صنعت صديق واحد في أول يوم ستُبليّ حسنُ.
    - Sorun değil. Taşınma olayı başlıca stres kaynaklarındandır derler. Open Subtitles لا بأس، يقولون إن نقل السكن أحد مسبّبات الإجهاد العظمى...
    Geleceğe bakmak istiyorsan mazine bakman yeter derler. Open Subtitles يقولون إن كنت تريد أن تلمح المستقبل.. فعليك بالنظر ورائك
    Boğularak ölmek acısız bir yoldur derler. Open Subtitles يقولون إن الغرق هو طريقة غير مؤلمة للرحيل
    Acısı bir güne geçer derler, değil mi? Open Subtitles يقولون إن الامر يأخذ يوم لكي يتوقف الإحساس بالالم , اليس كذلك ؟
    Evde kalmanın, yeni dışarı çıkma olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إن البقاء في المنزل ممتع بقدر الخروج للتسكع
    Dediklerini aynen yapman gerektiğini ve bunu şimdi yapman gerektiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إن عليك تنفيذ تعليماتهم بحذافيرها، وعليك الذهاب فورًا.
    Sürpriz bir sonu olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إن هذه لها نهاية مفاجئة
    Bu hasar. Bununla yaşamayı öğrenmem gerekeceğini söylüyorlar. Open Subtitles هذه الإصابة، يقولون إن علي التعايش معها
    Bisiklete binmek gibi olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون إن الأمر مثل ركوب الدراجة
    Güzelliğin simetri ile doğru orantılı olduğunu söylerler... ..ama şu kadarını söyleyeyim görünüşünü çok soğukkanlı ve beklenmedik derecede ilginç buluyorum. Open Subtitles يقولون إن الجمال يحدده التناظر. لكن على أن أعترف... أجد بنيتك رائعة وغير متوقعة.
    Canım sevgilim cehennemin ateşler içinde olduğunu söylerler. Open Subtitles عزيزتي وحبيبتي... يقولون إن الجحيم ناريّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus