Arkadaşlarınız ve aileniz herşeye aşırı tepki verdiğinizi... ve kafanızda kurduğunuzu söylüyorlar. | Open Subtitles | عائلتك وأصدقائك يقولون لك أنك تبالغ وأن كل هذا مجرد خيال في رأسك |
Bu hareketinin zaten başka şekilde sonuçlanmayacağını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون لك بالطريقة التي تلعب بها هنالك احتمال واحد |
Sanki bir şey değiştirecekmiş gibi sınavı geçmeni söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون لك أن تأخذي الثانوية العامة وكأن هذا سيغير في الأمر شيئاً. |
size yapamayacaklarınızı ve değiştirmeniz gerekenleri söylerler. Bir de bunlar için zaman yok; aslında bu heyecan verici durum. | TED | الذين يقولون لك ما لا يمكنك القيام به و ما يجب أن يتغير. و لم يكن هناك وقتا لذلك ، وهو ما يذهلنى نوعا ما. |
Bilim adamlarının bir de zeki olduğunu söylerler. | Open Subtitles | وهم يقولون لك العلماء يفترض بهم بأن يكونوا أذكياء |
Altlarına nasıl sıçtıklarını asla anlatmazlar. | Open Subtitles | أنهم لا يقولون لك ابداً كيف أنهم كلهم تغوطوا على أنفسهم |
Pozitif veya negatif olduğunu epey çabuk söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون لك سريعة جدا إذا كنت إيجابية أو سلبية. |
- Sana konuşmamanı söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقولون لك لا تتحدث الآن فهمت |
Seni orada çerez niyetine yiyeceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون لك سوف تؤكل على قيد الحياة. |
Sana kötü şeyler yapmanı da söylüyorlar mı? | Open Subtitles | هل يقولون لك أن تفعل أشياء سيئة؟ |
Bilirsin, ve sadece hayır demeni söylüyorlar. | Open Subtitles | و هم يقولون لك فقط قل لا و من ثم |
Ama senin istediğini nasıl söylüyorlar ki? | Open Subtitles | ولكن كيف يقولون لك ما تريدين؟ |
20 yıldır ayık olsan bile çeneni kapalı tutmanı söylerler çünkü insanlar bunu anlamaz. | Open Subtitles | ان يستخدم أدمانك ضدك يقولون لك ان تغلق فمك حتى لو كنت نظيف لمدة20سنه |
Hani araban patinaja girer ve sana direksiyonu çevirmeni söylerler sonra bir bakmışsın, tıkır tıkır gidiyorsun. | Open Subtitles | نوعا ما مثل حينما سيارتك تبدأ بالإنزلاق و هم يقولون لك, تعلمين, در في إتجاة الإنزلاق, و بعدها, تجد نفسك تساحل. |
Leylek olmanın kolay olmadığını söylerler. | Open Subtitles | اسمعي، يقولون لك أن كونك لقلق لن يكون شيئاً هيناً |
iste sana kilisede bunu anlatmazlar. | Open Subtitles | و لكن لا يقولون لك في الكنيسة |