Bütün müşterilerini ve park alanını çaldığımızı söylüyor. | Open Subtitles | إنّه يقول أنّنا نسلبه زبائنه وأماكن ركن السيارات. |
Kuralları izler ve izole kalırsak iyi olacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنّنا إذا أتّبعنا القوانين وبقينا معزولين، سنكون كما يُرام. |
Doğrusu, büyük ilerleme kaydettiğimizi söylüyor. | Open Subtitles | بالطيع. يقول أنّنا في تقدّم رائع. |
Özel partideki heriflerden biri yanlış votka verdiğimiz söylüyor ve herif ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | الرجل صاحب الحفل الخاص يقول أنّنا تزودنا بـ"فودكا" غير مناسبة وإنّه يرعبني. |
Yeterli kanıtımızın olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | هو يقول أنّنا لا نملك دليلاً كافياً |
- Gary zengin olacağımızı söylüyor! - Zengin olacağız! | Open Subtitles | غاري)، يقول أنّنا سنصبح أثرياء) - سنصبح أثرياء - |
Bu tuhaf, Harbor Bulvarında Whiffle Waffles'ın önünde olduğumuzu söylüyor. | Open Subtitles | هذا غريب، إنّه يقول أنّنا أمام متجر "فطائر (الوافل) الزكية" في جادة (هاربور)؟ |
Arlington'u bizim sızdırdığımızı söylüyor. | Open Subtitles | (يقول أنّنا سربّنا خبر قضيّة (أرلنجتون |
Çok yediğimizi söylüyor! | Open Subtitles | يقول أنّنا تعاطينا الكثير! |