Onlar, Madhupur'da yaşıyor. Bay Bhagat, onların çok terbiyeli dürüst kişiler olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنهم يعيشون في مادهوبور.السيد بهاجات يقول بأنهم ناس محترمين ومخلصين جدا |
Carl bile bile Irak'a hatalı zırhların yollandığını söylüyor. | Open Subtitles | هو يقول بأنهم يرسلون و على نحو متعمد دروعاً معيبة إلى العراق |
Evet, ama içgüdüm hâlâ birbirlerine sunacak bir şeyleri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أجل, حسناً, حدسي يقول بأنهم لا يزالون يمكلون شئ لبعضهم. |
Tevrat'ın içinde 216 karakterli bir sayının peşinde olduklarını söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنهم يبحثون في الرقم 216 في التوراة |
Arkadaşım, en iyi fotoğrafçılarını yollayacaklarını söyledi. | Open Subtitles | صديقي هذه المرة يقول بأنهم سيرسلون أفضل مصوريهم |
İtfaiye görevlisi yavaş olmaları gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قائد الأطفائيين يقول بأنهم يجب أن يسيروا ببطىء |
Henry zaten onların beni yetişkinlerin casusu olarak gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | هنري يقول بأنهم يظنون بالفعل بأنني جاسوسة لصالح الكبار |
Ava çıktıklarını söylüyor. | Open Subtitles | هو يقول بأنهم قد ذَهَبوا للصيد |
Bize güvenmekle hata ettiklerini söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنهم كانوا على خطأ حين وثقوا فينا |
Bates buraya geldiğinden beri aleyhinde çalıştıklarını söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنهم كانوا يعملون ضد "بيتس" منذ وصولهِ إلى هنا |
Bazıları bu kişilerin Küba'da Iüks içinde yaşadığını söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقول بأنهم يعيشون حياة مترفة في "كوبا" |
Arkadaş olduklarını söylüyor. | Open Subtitles | . سمعت شىء خطأ . يقول بأنهم أصدقاء |
Eniştem, Russel, balık olduklarını söylüyor, askeriye ahtapot olduklarını. | Open Subtitles | نسبيى راسيل يقول بأنهم سمك |
Diğerlerinin sataştığını söylüyor ama öteki aileler ve rehberlik hocası Marshall'ın başlattığı söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنهم دائما يزعجونه لكن الآباء و المرشدين كلهم دائما ما يقسمون بأن ( مارشل) هو من يبدأ المشاجرة |
- Tanıdığım bazı insanlar. - Dean, paraları aldıklarını söyledi. | Open Subtitles | بعض الاشخاص الذين أعرفهم- دين يقول بأنهم سرقوا مال أيزياه- |
Dekan, faremiz yüzünden imha ekibinin geleceğini söyledi. | Open Subtitles | العميد يقول بأنهم سيحضرون المبيد بسبب فأرنا |
Mülk sahibi hiçbir müşteri bulamadıklarını söyledi. | Open Subtitles | ؟ .. رئيس العقار يقول بأنهم لم يستطيعوا إيجاد مـُشترٍ له |
Bizi zorla çalıştırmak için Bulgaristan'a göndereceklerini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنهم سيرسلونا إلى بلغاريا لنعمل قسرياً |
Bahçıvan onu 7:30'da aldıklarını söyledi. | Open Subtitles | البستاني يقول بأنهم أخذونه في 7: |
Lump, adamın Meksikalı olduğunu, Mayan olduğunu söyledi. Aman Tanrım! Charming Polisi'ni kurtarmaya çalışıyorum, Wayne ama artı hanesine koyacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | يقول بأنهم رجال المكسيك " ماينز " أحاول إنقاذ شرطة " تشارمين " |
Kendi işlerini idare edebileceklerini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنهم مهتمون بشؤونهم الخاصة |