Eğer okuldaki moronlara oy hakkı verilirse olacağı buydu. | Open Subtitles | هذا مايحصل عندما تدع المغفلين في المدرسة يقوموا بالتصويت |
Bir şey o çağrıların insanlara ulaşmasına engel oldu, onlar da oy veremedi. | Open Subtitles | هُناك شيء منع أولئك الناس من استقبال تلك الاتصالات، ولمْ يقوموا بالتصويت. |
Bizi netten izliyorlar sonra da favori hayvanlarına oy veriyorlar. | Open Subtitles | -يشاهدوننا عن طريق الانترنت وبعدها يقوموا بالتصويت لحيوانهم المفضل |
Ya Klenha için oy verdiklerinden emin ol ya da hiç vermediklerinden. | Open Subtitles | تأكد من أن يقوموا بالتصويت لـ (كلينها) أو لا يصوّتوا بتاتاً |
Geçen sene Trump'ın sosyal medya yetkilisi kargaşayı sona erdirmek için gizli Facebook paylaşımları kullandıklarını açıkladı, insanları ikna için değil, hiç oy vermemelerini sağlamak için. | TED | في السنة الماضية، أفصح مدير حسابات مواقع التواصل الخاص بـ"دونالد ترمب" أنهم كانوا يستخدمون المنشورات الظلامية في "فيسبوك" لتسريح الناس من وظائفها، ليس عن طريق إقناعهم بذلك، بل بإقناعهم أن لا يقوموا بالتصويت من الأساس. |