İnsanlar, günde bir dolar gibi bir ücrete, bizim atıklarımızı ayırmaktadırlar. | TED | حيث يقوم الناس بالنبش في أشياءنا مقابل أقل من دولار يومياً |
İnsanlar katil robotlar yapıyor ringe koyuyor ve hangisinin hayatta kalacağını izliyorlar. | Open Subtitles | يقوم الناس بصنع آليين ويضعوهم معاً بالحلبة، ويراقبون أيّاً منهم سيخرج منصراً. |
Ve bugün bu olduğu zaman insanlar telefonlarıyla fotoğraflar ve videolar çekip bu videoları İnternette paylaşıyorlar. | TED | وعندما يحدث هذا اليوم، يقوم الناس بالتقاط صورٍ ومقاطع فيديو باستعمال هواتفهم ويقومون بتحميلها على الإنترنت. |
İnsanların doğum günü pastasındaki mumları nasıl üflediğini bilirsin değil mi? | Open Subtitles | هل تعرف كيف يقوم الناس دائماً بالنفخ على كعك عيد الميلاد؟ |
Bu insanların her yerde Tweet atanmasından ve 750 milyon insanın durum iletileri gönermeden ya da insanları dürtmesinden bir asır önceydi. | TED | كان هذا قبل أن يقوم الناس بالــ "تويتينغ" في كل مكان و 750 مليون شخص يقومون بنشر رسائل "الحالة" أو "لكز" الناس. |
ve istediğimiz uzaktaki ilginç bir çevreye gitmesi ve sonra İnternet üzerinden insanların, onun yaşadıklarını deneyimleyebilmeleriydi | TED | والفكرة أنّها ستقوم باختيار بيئات مثيرة للاهتمام، ومن ثمّ عبر الإنترنت، يقوم الناس بمشاركتها تجربتها، |
Yani onları yetiştirebilirsiniz ve insanlar bunu yapıyor ve özellikle yoğun olarak bu alanda. | TED | لذا يمكن زراعتها، وبالفعل يقوم الناس بزراعته، وكانوا يزرعون منها الكثير بالذات. |
Nevada çölüne, Burning Man festivaline döndüğümüzdeyse daha farklı değerler bütünüyle kamp ateşi yakan insanlar görüyoruz. | TED | لذلك نظرنا إلى مهرجان الرجل المحترق في صحراء نيفادا حيث يقوم الناس أيضا بإشعال النار لكن بقيم مختلفة كليًا. |
Işıkta yakalandığımızda bilirsiniz yan taraftaki araba bulunan insanlar bir tür saygı dolu bakışlar atıyorlardı. | TED | وعندما نتوقف عند اشارة المرور يقوم الناس في السيارات المجاورة بما يشبه بايماءة احترام لنا |
insanlar bize yanlis birsey yaptiginda mahkemeye basvurma hakkimizdan vazgecmeyi kesinlikle istemiyoruz. | TED | حتماً لن نتنازل عن حقوقنا عندما يقوم الناس بشيء خاطىء .. فالمحاكم هي السبيل للقصاص منهم |
- İnsanlar hep aynı şeyi mi seviyor? | Open Subtitles | هل يقوم الناس عادةً بطلب الأطباق ذاتها ؟ |
Ancak her nasılsa insanlar bu kötülüklerden etkilendiklerini gösterirken yapmacık davranıyorlar. | Open Subtitles | و لكن بطريقةٍ ما، عندما يقوم الناس بإظهار مدى تأثّرهم بهذه الأشياء السيئة يبدؤون بالتزييف |
Galiba. İnsanlar onlara plastik torbalar yedirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يقوم الناس بإطعامهم الأكياس البلاستيكية. |
Hayır, insanlar artık kullanmak istemedikleri eşyalarını arka bahçelerinde satışa çıkarırlar. | Open Subtitles | كلا, يقوم الناس بتجميع الأشياء التي لا يحتاجونها بعد الآن و يبيعونها في ساحاتهم |
Bu yalan dünyada insanlar tutamayacakları sözleri sık sık verirler. | Open Subtitles | عزيزتي, في هذا العالم, غالباً ما يقوم الناس بقطع وعود لا ينوون الالتزام بها |
İnsanların bunu yapmasının birçok yolu var ve görsellerden de görebileceğiniz gibi karmaşık bir sorgu türü. | TED | و هناك طرق كثيرة و مختلفة يقوم الناس بفعلها، و يمكنك أن تراها على الشاشة وهي عملية معقدة من التساؤل. |
Bugün buraya oldukça güçlü küçük bir kelime hakkında konuşmaya geldim, hani insanların olmaktan kaçınmak için elinden geleni yaptığı o kelime hakkında. | TED | انا هنا اليوم لأحدثكم عن كلمة صغيرة وقوية جدا كلمة، يقوم الناس بفعل أي شيء تقريبا كي لا يصبحوها |
Yedi km, on dakika uzaklıkta, 10 yıllık yaşam beklentisi farkı ve bu insanların yaptığı seçimler yüzünden değil. | TED | عشر دقائق، 4 أميال ونصف، واختلاف في العمر يبلغ 10 سنوات، وليس بسبب الخيارات التي يقوم الناس بها. |
Açık olarak, insanların bunu yapmasını istemiyorum, çünkü reklamcı olarak tasarruf etmeye olan saygım gereksiz harcamaların ertelenmesi olarak kabul edilebilir. | TED | من الواضح أني لا أريد أن يقوم الناس بهذا لانني رجل إعلانات وأميل لإعتبار التوفير مجرد إيقاف للعوز الدائم للإستهلاك |
Bu, düşünüyorum ki, Redmond'taki insanların gecenin bir yarısı kalkıp düşündükleri şey. | TED | هذا هو، على ما أعتقد، هو ما يقوم الناس في ريدموند بالتقكير به في منتصف الليل. |
Her şey çok yeni ve öyle bir alışma dönemi geçiriyorsun ki insanların çılgınca şeyler yapması herhalde o kadar da olağandışı bir şey değil. | Open Subtitles | إنه كل جديد و انت تتأقلم كثيراً. لذلك إنه ليس غير اعتيادي أن يقوم الناس بعمل أشياء جنونية حقاً, تعلم؟ |